Aşk Sözleri 2023 (250 Yeni Söz)

Bu sayfada en güzel aşk sözleri, kısa aşk mesajları, anlamlı aşk sözleri, romantik aşk sözleri, sevgiliye etkileyici aşk sözleri ve en anlamlı aşk mesajları…

Kalbimiz navigasyon cihazı değildir, götürdüğü her adrese gitmemeliyiz.
İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde.
Er geç tamamlayacağız birbirimizi. Bir yerlerde bir gün, bir bütün olacağız.
Beni sevecek kadar deliysen, hak edecek kadar mertsen, yalan söylemeyecek kadar şerefliysen bende uğruna ölecek kadar yürekliyim.
Aşk davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki.
Şair bensem, şiirim sensin. Deli bensem, zincirim sensin. Aşık bensem, aşkım sensin. Ben hala yaşıyorsam bunun tek sebebi sensin!
Aşk asla ölçülemez, sadece hissedilebilir. Hayatımı cennetin renkleri ile boyadın. Aşkın benimle olduğu sürece başka bir şey istemiyorum!
Bana seni unut dediler unuttum, sakın ha seni değil unut diyenleri unuttum!
İnsan bir kere birine geç kalır, bir daha hiç kimse için acele etmez.
“Birisi tarafından derinden sevilmek, size güç verirken, birisini derinden sevmek size cesaret verir.”
Sesinde ne var biliyor musun? Söyleyemediğin sözcükler var.
“Gerçek bir aşk il insanlar nadir karşılaşır ve bu aşk hayata gerçek bir anlam veren tek şeydir.”
Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç. Başka şehirleri özleyelim orada seninle. Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar ikimize yetmez…
“Sevmek ve sevilmek, güneşi her iki taraftan da hissetmek demektir.”
Saat kaç olursa olsun saat hep seni ve senli günleri gösteriyor.
Kabuslarımı mutlulukla, endişe ve korkularımı sevgiyle değiştirdin.
İstemedim, hiçbir şey, söylemek istemedim sana. Gözlerinde iki çılgın ağaç gördüm, gülüşten, esintiden, altından iki ağaç.
Yalnızca seninleyken darmadağın oluyorum ve yalnızca seninleyken toparlanıyorum.
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakmasaydı eğer.
“Cesur olmak, karşılığında bir şey beklemeden koşulsuzca birini sevmektir.”
Olmadığın şey için nefret edilmek, olmadığın şey için sevilmekten iyidir.
Sen gidersen sesin gider, kokun gider, yüzün gider. Ay dolanır pusularda, tenim titrer, gecem biter.
“Eğer yanlış olanı çok sevecekseniz, doğru olanı ne kadar seveceğinizi hayal edin.”
Seni severken haddimi aşmak istiyorum. Öylesine sonsuz, öylesine soluksuz, nefesimi keser gibi…
Benim sevdam ulu çam gibidir. Ne güzde yaprak döker, nede kışta boyun büker.
Eğer sana mesaj atmıyorsa sinirlenme. Pozitif düşün, belki de ölmüştür.
Eğer bir lokmacık bile sevemezsen beni, hiç mi hiç sevemezsen eğer acımı bağışla, beni hoş gör, seni seviyorum…
Aşk savaşa benzer, başlaması kolay durması çok zordur.
Sana sevgimi anlatamıyorum ama sen anla ne olur.
Benim en kötü alışkanlığım sensin!
Önce büyük büyük düşündüm sonra büyük büyük yaşadım ne varsa onlar aldı şimdi bana küçük bir ölüm kaldı.
“Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar, hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar.”
Aşk Sözleri
Gece bir başka giyer siyahını, yıldızlar daha sönük olur, yakamozlar başka çizer denize kendini ve hayat daha kahpe oynar oyununu sen yanımda yoksan.
Sen çölde açan gül olsan, seni kurutmamak için göz yaşlarımla sulardım.
Gecenin karanlığında, güneşin ışığında, suyun damlasında, selin coşkusundasın. Kimi yanımda kimi rüyamda ama sen benim hep aklımdasın bunu sakın unutma.
Konu ne zaman senden açılsa kapatmaya kıyamıyorum.
Yarım kalan bir hikayeyiz seninle. Ne sen son cümlelerini söyledin, ne de ben son noktayı koyabildim.
Ne uzundur unutuş, ah ne kısadır ayrılık. Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca. Böyle gecelerde kollarıma aldım çünkü Belki bana verdiği son acıdır bu acı, belki son şiirdir, bu yazdığım şiir ona.
Sonra düşündüm; Beni kazanmaktan çok kaybetmeye meyilli bir insanı varlığımla rahatsız etmemeliydim. “Bende gittim…”
Sen kalacaksın, kimse bilmeyecek ve kimseler görmeyecek seni. Yaşayacaksın gözlerimde ve düşlerimde.
Biri tarafından çok sevilmek insana güç verir, birini sevmek ise seven insana cesaret verir.
İnsanları iyi tanıyın, her insani fena bilip kötülemeyin, her insanı da iyi bilip övmeyin.
Aynı şehirde sen varsın, ben varım, ama biz yokuz.
Aşkı anlamaya çalışma, kim anlamış ki sen anlayasın? Bırak anlamaya çalışmayı, aşkı yaşamak lazım.
“’Aşk evcilleştirilmemiş bir güçtür. Onu kontrol etmeye çalıştığımızda, bizi yok eder. Onu hapsetmeye çalıştığımızda, bizi köleleştirir. Anlamaya çalıştığımızda ise kaybolmuş ve kafası karışmış hissederiz.”
Eline almış bir çiçek, sevecek sevmeyecek. Ah, koca sersem ah çiçek aşkı nereden bilecek.
Götü kalksın diye değil, kalbi atsın diye sevmiştim Sebastian
Seninle kavga etmeyi, başkasıyla gülmeye değişmem.
Yağmalandı kalbim, ömrüm, her şeyim. Kurşuna dizdiler anılarımı, yenik düştüm bu savaşta neyleyim, bir mezar nasılsa işte şimdi tam da öyleyim!
İmkansız dedi gurur. Riskli dedi tecrübe. Manasız dedi mantık. Yine de denemeye değer dedi kalp.
Karanlık, karanlığı gideremez: bunu sadece ışık yapabilir. Nefret nefreti ortadan kaldıramaz: yalnızca aşk bunu yapabilir.
Sözlerden çok gözlerdedir aşk.
Her derde deva olan şey; sarımsak mıydı, sarılmak mıydı? Karıştırdım.
Aşka düşen insanlar için yer çekimi sorumlu değildir.
Şimdi öyle uzak ki geldiğim yollar….yanlış bir öyküdeyim… beni yeniden yaz sevgilim.
Aşk kalbe dokununca herkes şair olur.
Ayrılıklar küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir. Tıpkı rüzgarın mumu söndürüp yangını güçlendirdiği gibi.
Ask elmayı yemekle baslar, ayvayı yemekle biter.
Bir kadının güzelliği gözlerinden görülmelidir, çünkü bu onun kalbine giden kapı, aşkın bulunduğu yerdir
Aşk büyüdükçe, kalplerimiz olgunlaşır.
“Bu hayatta, sevmek ve sevilmek için tek bir mutluluk vardır.”
Hiç kimseyi, rüyanda görecek kadar sevme. Çünkü o zaman uyusan da geçmez.
Ömründen nasibin, kendini sevgiliden mesut bulduğun andan ibarettir.
“Aşk çok kısa, unutmak çok uzun.”
Bazıları konuşmaz, gözlerine 5 saniye bakar, ömründen 5 yıl verir.
“Aşk, düşmanı bir arkadaşa dönüştürebilen tek güçtür.”
Her insan bir yağmur tanesidir. Bazıları çamura bazıları da yaprağa düşer.
Sеn bеnim bugünümе şükür, yаrınımа dua еԁişim, azla yetinişim, çoğa göz dikemeyişimsin.
Yanağında açan güle aşık oldu bu can.
“Hiçbir vücut ısısı değiştirmiyorsa mevsim normallerini, sevmek de yok artık hiç kimseyi”
Bu bizim hikayemiz, sevgilim… Öyle saf öyle temiz ki, kimse kirletmeye cesaret edemez.
Sen gittikten son yalnız kalmak korkmuyorum da… Ya yokluğunda ellerini tutmak istersem…
Hani geceden sonra doğar ya güneş, aklıma ilk sen gelirsin sonra bir çiğ tanesi olup yüreğime düşersin. Gün gelir her şey biter bir tek sen bitmezsin.
İçimin sesi de olmasa ölürüm yalnızlıktan Sebastian.
Sen sadece kalbimin değil yarınlarında karşılıksız sevgisi olacaksın.
Sevgilim söz vermedik ama… Elbet bir gün buluşacağız…
“Aşk acısı yarası iyileşir, izi kalır. Ama aşk acısı izi bizimle birlikte büyür.”
Sahi neydi o kaide. Sevince mi kaybediyorduk yoksa kaybedince mi seviyorduk.
Önce sevdiğiniz terk eder sizi, ardından uykunuz. Sonra ne sevdiğiniz geri gelir ne de uykunuz.
Kalbim sana yenildi. Bu ne güzel mağlubiyet çiçeğim.
Ne yaptıysam olmadı! Ne çare sevgilim… Unutamadım seni.
Acı çektikçe insan olgunlaşırmış. Yalan be! İlk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın.
“Mükemmel sevgiyi yaratmak yerine mükemmel sevgiliyi aramak için zaman harcıyoruz.”
Duy beni sevgilim… Gecenin üçünde beni bağlayan damla damla sen…
Güneş altında söylenmedik söz yokmuş bu yüzden geceleri söylüyorum seni sevdiğimi.
Gül bahçesinde geçse de ömrüm, inan üstüne gül koklamam sevgilim, seni koklamak olsa da ölüm, uğrunda ölmeye değer sevgilim.
Avutamaz olur artık seni, bildiğin şarkılar. Boşanır keder zincirlerinden sular tersin tersin akar.
‘’Aşkın olduğu yerde yaşam da vardır.”
Güneş doğsun diye dua ediyorum. Çünkü seni görmek için gündüze ihtiyacım var.
Olsun mu olmasın mı dert sana uğramasın… Gitsin de gelmesin bir daha ayrılık hiç…
Yağmur gibi sev beni. Kaçmak mümkün olmasın.
Sana olan aşkım asla bitmeyip, sonsuza kadar sürecek bir yolculuktur.
Uyuyamadığınız zaman aşık olduğunuzu biliyorsunuz çünkü gerçeklik sonunda hayallerinizden daha iyi.
Gözlerime takıldıktan sonra kalbime düşen aşkım sakarsın işte kabul et.
Körebe oynamak gibiydi aşk, hepimiz kördük ebemizi gördük…
Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!
Seni gökteki yıldızlara benzetiyorum. Onlar kadar etkileyici, onlar kadar çekici ve güzelsin. Aranızdaki tek fark var; onlar milyonlarca sen ise bir tanesin.
İç güzelliği sadece organ mafyası önemsiyor aq.
Her gece onu düşünmekten saatim ilerlemez oldu. Kim sorsa saat kaç diye, cevabım hep aynı; o’na doğru.
Unutma Sebastian dal sarkar kartal kalkar çok seversen g.tü kalkar…
‘’Aşk abdest gibidir, şüpheye düşersen bozulur!’’ Mevlana
Ne hayaller büyüttüm içimde seninle, ne okyanuslara sevgimi yazdım adınla, şimdi yoksun hayatımda, kalbim parçalandı, atmıyor artık, yaşamıyor bu sevda.
Papatyalar kadar saf ve temizdim… Ben de senin gibi bir hain sevdim.
Bana yüreğinle gel bahanelerinle değil.
Bir köpek ile bir erkek arasında ne fark vardır? Köpek sadece halıyı kirletip mahveder, erkek ise tüm yaşamını yıkar ve gider.
‘’Gördüğünü herkes sever, sen onda görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk istiyorsan; Ten’e değil, kalbe dokunacaksın.’’
Aşk, dokunamayacağım güzel bir çiçek gibidir.
Aşk herkesi eşit kılar.
Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşamam, gözümden akacak yaş olsan ağlayamam, çünkü ben seni kalbime hapsettim hiçbir yere bırakmam…
Artık bulutlara yazıyorum hasretimi, yağmur yağınca anlarsın ne çok özlediğimi.
Sayende yaşadığıma bile efkarlanıyorum. Gerisini sen düşün.
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazanırdı. O benim kalbimdeyken nasıl aklımdasın diyebilirdim ki…
Sana öyle muhtacım ki, telefondaki sesine, erkeğim diyen diline, seni seviyorum diyen kalbine. Sana öyle muhtacım ki o ufacık ellerine, dokunmaya kıyamadığım tenine…
İçin ağlasa da kim duyar seni? Kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla’nın yüzünü görenler bilir: Mecnun’un kalbine batan dikeni!
Keşke zamanı geri alabilsem. Seni daha çabuk bulur ve daha uzun süre severdim.
Bütün sesler, bütün yüzler ve bütün gülüşler sana benzemeye başladı. Ya da ben seni özledikçe deliriyorum.
Rakı yanındakiyle içilse de kadeh aklındakine kalkar.
Aşk, “Merhaba” bile diyemiyorken, onun senin olabileceğini hayal etmekti.
Her zaman gülümsemeyle tanışalım, çünkü gülümseme sevginin başlangıcıdır.
Kalem olsa dünyadaki bütün ağaçlar, bütün denizler de mürekkep… Yine de senin şiirini yazamam sevgilim.
Evrene uzanmış ezginin kanat ucundan, gelip gelip ayaklarına dokunuyorum sevgilim…
Harikalardan biriymiş diyorlar Çin Seddi’ne, seni görmeden karar vermek kimin haddine?
Bir menekşe kokusunda seni aramak var ya… Bu hayat hep böyle böyle gider mi sevgilim.
Ben seni susayacak kadar, ben sana susayacak kadar, ben seni beni susturacak kadar sevdim…
Bir kadının alnı dudaklarından daha değerlidir. Sonuçta dudaklarından dökülecek seni seviyorum bile önceden alnımıza yazılmıştır.
İnsan dostunun huyunu alır.
Uykudan uyanınca insanı uyandığına pişman eden, geri dönmek isteyip de dönemeyince çaresizlikten delirten, hayatta bir defa görülebilen harika bir rüyasın.
Onunla kavga etmeyi başkasıyla gülmeye değişmem.
Artık benim mutluluk denen bir kavramım olmayacak. Daha mutsuz olmamak için…
Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın, sussan acıtır, konuşsan kanatır.
‘’Kim bilir kaç kişi ayrı yataklarda birbirine sarılarak uyuyordur.’’
“Eve yalnız dönüyorum ben de. Sakın “kal” deme bana, gidiyorum. Alışamadım bu kente.”
Derin gözlerin var, gecenin kanat çırptığı. Körpe kolların çiçek ve göğsün gül rengi. Gönlümde vızıldayan yitik ve beyaz arı. Yaşıyorsun zamanda öyle suskun, incecik.
Mükemmel aşkı yaratmak yerine, mükemmel aşkı bulmak için zaman harcıyoruz.
Rakı yanındakiyle içilse de kadeh aklındakine kalkar.
Nereye gidersen git, üç şey seninle gelir: Gölgen, acın ve geçmişin. Kaderin ise zaten seni orda beklemektedir.
Gelmeyeceğini bile bile beklemek saflık değil, aşktır!
“Aşk rüzgar gibidir, göremezsin ama hissedersin.”
Mutlu olmak kimin umurunda, sen yanımda ol yeter.
Yalnız doğduk, yalnız yaşıyoruz, yalnız ölüyoruz. Sadece aşkımız ve dostluğumuz sayesinde yalnız olmadığımız gerçeğini anımsıyoruz.
Oysa kahve içmişliğimiz de vardı bu ne hatır gönül bilmemezlik.
İnsan gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Göz ise ancak gerçek dostu görendir.
Herkes kaybettiği kadar içecekse O masadan en son ben kalkarım!
Bana mesaj attığında otomatik olarak gülümsüyorum.
Yıldızlar sönene kadar seni seveceğim.
Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu. Önce özlüyor, sonra ağlıyor. Akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum.
Sevgilim, saçına rüzgar değsin onu bile kıskanırım bilmez misin.
Ya sevmesin kimse kimseyi, ya da akmasın aşk dolu gözlerden yaş. Ya olmasın bu aşk denilen illet ya da adam gibi sevmeyi bilsin herkes.
He şey unutulur da kalbimde bir sen unutulmazsın. Bir iz gibi kalbimde daima kalacaksın.
Meczup oldum aşkından yollara vurdum kendimi, Tibet’in en yüksek tepesinde yalınayak bir kadınım… Aşkından tek başıma bambaşka bir diyarda kilitli kaldım.
Güzel üslupla söz söyleyenleriz; Mesih’in talebesiyiz; nice ölülere tuttuk da can üfürdük biz.
“Senden nefret eden bir çocuktan daha kötü olan tek şey: seni seven bir çocuk.”
“Şeytan kadar siyah, cehennem kadar sıcak, bir melek kadar saf, aşk kadar tatlı.”
Ben sadece sevmeyi biliyorum, unutmayı öğrenemedim.
Tabağında yiyebileceğin kadar yemek, hayatına sevebileceğin kadar insan al.
Sen, gel ki bir tanem… Bahar kokunu kıskansın
Nice bilginler vardır ki gerçek bilgiden, hakiki irfandan nasipsizdirler. Bu ilim sahipleri, bilgi hafızıdır, bilgi sevgilisi değil.
Deprem gibi girdin gönlüme, fay hattı çizdin beynime, enkaz bıraktın kalbimde, artçıları ise hala devam etmekte.
Yine özlerken uyuyakalmışım Sebastian, günaydın.
Beni silahla öldüremezsin sevgilim… İstersen bir de gülmeyi dene…
Madem yalandı her şey, bıraksaydın öyle kalsaydı. Bana son yalanın “bende sevdim” olsaydı.
Ondan hoşlanıyorsan, seni mutlu edecekse ve onu tanıdığını hissediyorsan, o zaman sakın gitmesine izin verme.
Keşke yanımda olsan da o yanaklarını sıksam.
Küçükken annem, yerde ekmek görünce: ‘’Yükseğe koy, kuşlar yer.’’ derdi. Biz de sevdiklerimizi hep yüksekte tuttuk, acaba kuşlar mı yedi?
Gitmek çözecekse ve biri gidecekse, buralar gitsin, sen gitme.
Gel be gel işte. Küfrüm tövbeme karışsın, aklım fikrime. Öyle bir gel ki bana nefes nefese…
Aslında aşkı yağmura benzetmek lazım. Göğüne bir türlü dönmeyi düşünemeyen yağmura.
Denize yakın mağaralarda bir susuzluk duyarsın, bir aşk, bir coşku deniz kabukları gibi sert, alır avucuna tutabilirsin. Denize yakın mağaralarda günlerce gözlerinin içine baktım, ne ben seni tanıdım, ne de sen beni.
Çek bakışlarını gözlerimden, aşk bu oğlum şeytan doldurur.
Sadece sev dedi gözlerin, bense aşka müebbet yedim.
Hayatı seviyorum seni sevdiğim kadar ama seni görünce hayatı unutuyorum sen kalıyorsun o an sadece benim dünyamda. Ama sen beni görmüyorsun kendi dünyanda.
“Soysuz, gönlün bende yoktu, niye doğru yoldan şaşırttın beni?”
Sensiz hayat, çiçekleri ve meyvesi olmayan bir ağaca benzer.
Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevda da boğulur.
Çünkü bağımlılık yapan bir çift göze sahipsin.
Ben senin sevgilin, baban, ağabeyin, arkadaşınım… Biri bitse biri kalır. Seni hiç bırakmayacağım.
Aşk, ateşe yakalanan bir dostluk gibidir. Başlangıçta çok güzel bir alev, genellikle sıcak ve şiddetli, ama yine de sadece hafif ve titrek.
Her derde deva olan şey; sarımsak mıydı, sarılmak mıydı? Karıştırdım.
Vefasız sevgilim alzheimer hastası bile senin kadar çabuk unutmaz pes.
Bir dilek tutma hakkım olsaydı, tüm yollarının bana çıkmasını dilerdim.
“Aşk güzel insanların da korkunç şeyler yapmasını sağlayabilir.”
Gizli hayranın oldu bu kalp sana durmuyor inan bana, seviyorum seni ne olur beni anla platonik aşk bitsin hadi gel bana…
Öyle haindir ki aşk, nerede imkansızı varsa gider onu sever. İşte ben de o imkansızı sevdim, yani seni sevdim sevgilim.
Aşk; iki kişinin sokak kavgasına benzer, çünkü ayıran hep bir yabancıdır.
Aşk rüzgar gibidir, göremezsin ama hissedebilirsin.
İçim çok acıyor, sanki bir sen kaldın bildiğim gibi olan ama hayatımda kalamayan.
Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, gözlerinin daldığı yerdeyim.
Seni öpemedikten sonra götümden ne farkın var…
“Başarılı bir evlilik, daima aynı kişiyle, birçok kez aşık olmayı gerektirir.”
Günlerce konuşmaz, yazmaz, aramaz, sormaz; sonra gelir bir ‘MERHABA’ der, yine o kazanır.
Sen benim yarınIarımın umutlarısın, sen benim hayat kaynağımsın, yarınIarım için bir merhabasın.
Gitmek başkalarına karışmaktır. Ne olur gitme!
Yanlış olduğunu bile bile yürüdüğüm yolsun sen.
Her gündüz ve gece kendimi kaybediyorum, ayakucumda gitmekten başka çare olmadığı için.
Korkuyorum! Verdiğin sözleri tutamamandan değil, bana verdiğin sözleri gün gelip de bir başkasıyla yaşamandan.
Sen aşkımdan bir habersiz yaşıyorsun seni izliyorum kalbim ellerimde seni bekliyorum biliyor musun?
Yararsızım, araftayım… Çok özledim ve çok yalnızım sevgilim…
Geceye ay düşer, aklıma gözlerin. Bu nasıl özlemek. Ucu bucağı yok, dibi yok, sonu yok!
Ben sevmekten hiç borçlu çıkmadım.
Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir. Yalnız ben biliyorsam bu aşktır. Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır.
Bir söz var. Birinin seni sonsuza dek sevmesini istiyorsan, bir köpek al, besle ve etrafta kal.
Meğer hayat dediğin sadece gözlerinden ibaretmiş.
Koy ver kovulmuş yüreğimdeki kıskanç sözleri, seni sevdiğimi unut, unut unutturduğum acıları.
Her insan bir yağmur tanesidir. Kimi çamur çukuruna kimisi de gül yaprağına düşer.
Kirli ellerimiz daha temiz, temiz elli kirli gönüllerden. Ne dersiniz?
Mevlana’ya sormuşlar “sevgili” nasıl olmalı diye. Sevilecek biri olmadığı zamanlarda bile seni sevmeli. Sarılacak biri olmadığı zamanlarda bile sana sarılmalı, dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana dayanmalı.
Ardımdan deli diyorlar belki de yalan değil. Yanımda bile uzaksın, nasıl dayansın gönül
Seni gördüğüm ilk gün, kaderimin en güzel bölümü olduğunu anladım.
Küçük bir çocuğun yokuş aşağı koşması gibi seni düşünmek… Biraz heyecan, biraz da düşecekmiş korkusu…
Seni hayatımın sonuna kadar beklerim aşkım. Yeter ki beni bırakma, sensiz bırakma beni…
Yaşadığım aşk benim hayal ettiğimden daha faza.
Hayatınızın en hüzünlü, karışık zamanlarında bile, kime aşık olduğunuzu asla kontrol edemezsiniz. İşte Aşk tam da budur.
Sen benim kalbimde huzur, sesimde duasın.
Kalbimde yaşıyorsun ama kiranı vermiyorsun. Nasıl olacak?
Şimdi sen bilmezsin ama benim sana dokunmadan sarılmışlığım var.
“Aynı anda iki kişiyi seviyorsanız, ikinciyi seçin. Çünkü ilkini gerçekten sevseydiniz ikinci için düşmezdiniz”
Senin yağmurunda da ıslanırım.
Unuttum sanma! Bir şarkı çıkar yine severim seni.
Soğuk havalarda hiç üşümedim biliyor musun? Hep senin sıcaklığın ısıttı beni. Sevginin sıcaklığı
“Beni sev ya da nefret et, ikisi de benim lehime. Beni seviyorsan, daima kalbinde olacağım ve benden nefret ediyorsan, aklında olacağım.”
“Gözlerden uzakta aşk acısı çeken, gerçekten acı çeker.”
Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.
Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?
Kalbim perişan gönlüm deli, sana yazdım ben bu aşk dolu sözlerimi…
“Aşk bizim gerçek kaderimizdir. Yaşamın anlamını yalnızken kendimiz bulamıyoruz. Başka biriyle buluyoruz.”
Hayatta kalabilmek için insanların havaya, benimse sana ihtiyacım var.
“Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi, kurumaya yüz tutan can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin.”
Öyle büyümüş ki içimizdeki yalnızlık. Sevilmeyi beklerken, beklemeyi sevmişiz.
Bana bir avuç sevgi ver, içinde bir tutam güven olsun, birazda hoşgörü kat içindeki yarın için umudum olsun.
İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir.
Sen yoksun ya… Ne yazmanın anlamı var, ne de okuduklarımın bir tadı…
Yufka yüreğimizle kıymalı börek yaptılar.
Seni özlemek, üşümek gibidir soğuk bir akşam üstü, yağmurun altında yürümek gibi sırılsıklam, titreye titreye. Sıcak bir yer bulup sığınmak istersin ya hani, işte tam da öyle. Yüreğine sığınıp, nefesinde ısınmaya ihtiyacım var sevgilim
Bir gerçek var ki… Asla sana sıradan gibi davranan birini sevme.
Noktayı koymak zor olsa da; bitmiş cümleler, eksik kalmış cümlelere göre daha çok acı verir.
Güller hep ellerinde açsın; ama dikenleri batmasın. Sevda hep seni bulsun; ama seni yaralamasın. Mutluluk hep yüreğine dolsun, ama beni asla unutturmasın.
Hayatım boyunca benimle yürürsen, bu yolculukta ihtiyacım olan her şeyi bana vermiş olacaksın sevgilim.
O kadar güzel bakıyorsun ki bazen, bütün dünya kör olsun istiyorum.
Bazı insanlar sigaradan, bazıları hastalıktan, bazıları da aşktan ölüyorlar!
İnsan içki içmekte serbest, ama sarhoş olmakta serbest değildir.
Bana ilk dokunduğunda senin olmak için doğduğumu anladım.
Öyle bir çık ki karşıma, her baktığımda ilk defa görüyormuşum gibi, az kalsın ölüyormuşum gibi hissedeyim seni.
“Paraya ihtiyacın yokmuş gibi çalış. Hiç incinmemişsin gibi sev. Kimse izlemiyormuş gibi dans et.”
Uzun oldu, ne zor oldu, kalbim yoruldu sevgilim… Dön gel her şey kalsın…
Kalbim navigasyon cihazı değil benim. Götürdüğü her adrese gitmez!
Sana şiir yazmak ne haddime. Varlığın bir şiir zaten.
Aşkımızı dağlara yazacaktım; Ama aşkımızdan daha büyük bir dağ bulamadım!
Bir elimde gül bir elimde silah. Ya o gülü alıp benim olursun ya da o silahı alıp beni vurursun!