Bunalma Sözleri 2023 (Yeni 163 Söz)

Sosyal medyada paylaşılan tüm Bunalma sözlerini sizler için didik didik ettik. Facebook, Twitter, Instagram, Tik Tok ve YouTube’da Bunalma ile ilgili duygusal, mutlu, hüzünlü, kısa, özlü, huzurlu, romantik ve anlamlı en güzel sözleri toplayıp bu sayfada maddeler halinde listeliyoruz…

En Etkileyici ve En Anlamlı Bunalma Sözleri:

  1. Aklına gelmeyişlerim ve tükenişlerim acı veriyor artık.
  2. lşıklar arasında kararmış, tek lamba gibi hissediyorum.
  3. Hayatın matematiğinin farklı olduğu hep sonradan anlaşılıyor. Ve anlıyor ki insan; değer vermek yalnızca matematikte işe yarıyor…
  4. Ciddi bir bunalım içindeyim, atlatır mıyım bilmiyorum ama umarım bi yerlerden atlamam.
  5. Sonbaharda düşen yapraklar gibi bizde düşüşteyiz. Soğuk beyaz bir kışa doğru.
  6. Sürekli bir şeyleri beklemekten yoruldum…
  7. Gülüşüm emekli oldu yüzümden, bundandır ıslak göz altlarım.
  8. Öyle dibe vurmuşum ki sadece yaşamış olmak için yaşıyorum, hayattan zevk almak, bir beklenti içinde olmak, mutluluk dilemek için değil.
  9. Ne kadar kalmak istesek de bazen gitmek zorunda kalırız ve ne kadar gitmek zorunda olsak da kalmaktan yanadır sol yanımız.
  10. Depresyonun en büyük göstergesi, yapılan şeylerden hiçbir şekilde zevk alamamakmış. Bildiğin ben…
  11. Seni öldürmeyen şey, ölmeni dilettirir.
  12. “İntihara meyilliydim, zaman zaman ağır bunalımlara giriyordum. Kalabalığa ve özellikle de sıraya girip beklemeye tahammülüm yoktu. Ve hayatlarını sırayla girip bekleyerek geçiren bir toplum olmaya doğru gidiyorduk.” – Charles Bukowski
  13. Maskeli balomu var? Niye herkes insan kılığında çıkmış ki sokağa…
  14. Bir buçuk saattir portmantonun aynasında kendimi seyrediyorum ve sıkıldım.
  15. Ben senin beni sevme ihtimalini düşünmekten bıktım.
  16. Bir buçuk saattir portmantonun aynasında kendimi seyrediyorum ve sıkıldım.
  17. İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri? Yoksa insan büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri?
  18. Öyle dibe vurmuşum ki sadece yaşamış olmak için yaşıyorum, hayattan zevk almak, bir beklenti içinde olmak, mutluluk dilemek için değil.
  19. Denize kıyısı var sanki yüreğimin, hep serin, hep rutubetli.
  20. Dertli insanların ihtiyacı köşeye sıkıştırılmak değil, hislerine kulak verilmesidir.
  21. Bir umuttu yalnızlık bir şeyleri paylaşamamaktı belki, gözler dalıp giderken, yaralı bir serçeye ağlayan bir buluttu belki de, belki belkilerle dolu bir hayattı bu.
  22. Ama insanın kendi vicdanı sözden daha ağırdır.
  23. Vaktinden önce çiçek açmaz rüzgara kelepçe vurulmaz. Bende sen bitmedikçe veya bende ben ölmedikçe sana olan bu sevgim bitmez.
  24. Var olduğumu ancak sıkıldığım zaman fark ediyordum… – Chateaubriand
  25. Yıprandım bittim kalmadı yaşamak için dermanım, gözlerine Bunalım Sözleri bakıp ağladım ama beni hiç anlamadın.
  26. Anladım ki ayrılığa değil, Ayrı kalmaya yeniliyor insan. – Kahraman Tazeoğlu
  27. Seni öldürmeyen şey, ölmeni dilettirir.
  28. Dedikodudan bıktım. Ezberlenmiş hayatlardan bıktım. Ezberletilmiş hayatların bana dayatılmasından bıktım! Ey hayat! Daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim senin uğruna kaybettiklerimin bedelini…
  29. Gülüşüm emekli oldu yüzümden, bundandır ıslak göz altlarım.
  30. Ey hayat! O kadar yorgunum ki, susupta ağlayasım, ölüpte dinlenesim var.
  31. Bıktım hayattan bıktım sizden, anlamsız bakan gözlerinizden…
  32. Ne diyordu şair; yıkıldı yolunu bekleyen şehir. Artık gelsen de bir gelmesen de bir.
  33. Biri ağlayarak yanıma gelip bana sarılsa ben de sarılırım. Kim olduğu hiç önemli değil. Hiç tanımıyor bile olsam, yalnızlığın ne demek olduğunu biliyorum…
  34. Bir kaç yıl sonra, ezilmiş, umudu kırılmış olarak başka yıkıntılar içinde mi bulacağım kendimi? İş işten geçmeden anlamalıyım kendimi. – Jean-Paul Sarte
  35. İçimize de atamıyoruz, orası da doldu!
  36. Hayatın matematiğinin farklı olduğu hep sonradan anlaşılıyor. Ve anlıyor ki insan; değer vermek yalnızca matematikte işe yarıyor…
  37. Çekip gitmek istemenin en önemli nedenidir. Her şeyi bırakıp gitmek, sıkıntıyı yok etmek. Tabii mümkünse.
  38. Biz tükenmiş, yorulmuş insanlarız hayallerimizi de elimizden alırlarsa bizden geriye ne kalabilir ki?
  39. Dibe vurduğunu sanıp, bir dip daha olduğunu keşfedebiliyor insan…
  40. Bir insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir. Ansızın aklına gelip yalnızlaşıyorsa, işte o zaman sevmiştir. – Turgut Uyar
  41. Ben yoruldum insanları severken, siz bıkmadınız, usanmadınız; kırmaya, dökmeye, parçalamaya. Yetti cidden yetti. Mezarlığa döndü, beynim ve kalbim! Bıktım hayattan, bıktım sizden. Anlamsız bakan gözlerinizden… Artık umudum yok. Hayattan beklentim yok. Beni bu duruma düşüren, bu çaresizliğe iten herkesten nefret ediyorum. Hayattan bir beklentim yok. Hiç. İnsanlara eskiden güvenir, inanır, severdim. Artık kimse umurumda değil.
  42. Kızgın değilim, üzgün değilim, dargın yada bunalmış da değilim. Sadece içimde sonsuz bir hevessizlik var. Kimseye ve hiç bir şeye karşı hiç bir şey hissedememekle lanetlenmiş gibiyim.
  43. Kalbimin sesini dinliyorum ve bana ölmemi söylüyor.
  44. Hep kalanlara gidenleri kattım. Bir gün yerine geçemediler. O kalanlara gidenleri kattım yine bir tane sen edemediler.
  45. Ölmek dünyada unutulup gitmekmiş, ölmek bir kefen giymekmiş, ölmek o soğuk o korkunç ve o kara toprağa girmekmiş. Yok be aşkım asıl ölmek, sensizlikmiş.
  46. Bir gözyaşı düşer toprağa. Toprak anlarda insanı, insan anlamaz insanı.
  47. İntihara meyilliydim, zaman zaman ağır bunalımlara giriyordum. Kalabalığa ve özellikle de sıraya girip beklemeye tahammülüm yoktu. Ve hayatlarını sırayla girip bekleyerek geçiren bir toplum olmaya doğru gidiyorduk. – Charles Bukowski
  48. Hayat bir oyundu. Oynamasını bilen değil oynamaktan zevk alan yaşıyordu. Oyunu bilenler ve oynamaktan sıkılanlar ise gerçeği görüyordu. Hayatın en büyük ironisi mutsuz olmaktı.
  49. Eski insanlar birbirine ilaçtı. Günümüz insanları ise devasız birer dert.
  50. Yorgunlukları birikiyor insanın. Hayat yorgunluğu, düş yorgunluğu, yaşamak buruk tatlar bırakıyor dilimin ucunda.
  51. İnsanların en verimli olduğu çağda tükendim. Her anı ne yapmam gerektiğini düşünerek geçirdiğim için çabuk yoruldum. Bana müsaade… – Oğuz Atay
  52. Ağlamaya değer misin diye soruyorum kendime bunu söylerken bile ağlıyorum. Tükendim artık…
  53. Adını kalbime aşkla kazımıştım boş ver aldırma belki bir gün silerim. Güzel bir rüyayı gerçek sanmıştım. Seni sevdiğim için özür dilerim. Ne kadar kalmak istesek de bazen gitmek zorunda kalırız ve ne kadar gitmek zorunda olsakta, kalmaktan yanadır sol yanımız.
  54. Gözlerim seni ararken boş sokaklarda, hayalini düşünürüm tek teselli bu bana, şimdi bensiz mutlu musun oralarda? Dön desem gelir misin seni seven bu adama?
  55. Birileri gülüyor, birileri ağlıyor, birileri kitap okuyor, birileri müzik dinliyor, birileri sevişiyor, birileri sigara içiyor. Ve ben tüm bunların. Ve daha milyonlarcasının dışındayım.
  56. Ey gitmek! Sesin kısık, bunalmış güzelliğin. Hangi yüreğe girersen gir ülken yok senin… – Şükrü Erbaş
  57. Şu içimizin de balkonu olsaydı, hayattan bunaldığımızda arada çıkıp nefes alsaydık.
  58. Hep kalanlara gidenleri kattım. Bir gün yerine geçemediler. O kalanlara gidenleri kattım yine bir tane sen edemediler.
  59. Yorgunlukları birikiyor insanın. Hayat yorgunluğu, düş yorgunluğu, yaşamak buruk tatlar bırakıyor dilimin ucunda.
  60. Başka yolum yok ki. Şımarıp bunalıma girebileceğim kadar çok iyi şey gelmedi daha başıma…
  61. Eğer başkasının hayatını yaşamaya çalışırsan yorulursun, üzülürsün, hayal kırıklığına uğrarsın.
  62. Öldüğümde bırak gömülmeyi, küllerimin bile kalmamasını isterim. Geride ufacık bir iz bile bırakmadan yok olmak bu kadar imkansız olmamalı çünkü içimdeki bu kocaman boşluğu yok yere taşıyor olamam.
  63. Bazen böyle bunalıma girip kimseyle konuşmak istemiyorken bile, sabahlara kadar seninle konuşmak gelirdi içimden… Ruh dünyamda kavimler göçü var, bu aralar.
  64. “Bir insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir. Ansızın aklına gelip yalnızlaşıyorsa, işte o zaman sevmiştir.” – Turgut Uyar
  65. “Sanki biraz sonra ağlayacakmışsın gibi sürekli. Hani yağdın yağacaksın ama yüreğin böyle hep bulutlar, bulutlar…” – Cahit Zarifoğlu
  66. Hayatımda bir şeylerin değiştiğini göremiyorum. Sürekli aynı şeyler. Bir şeyler olmasını istiyorum olmuyor, bir şeylerin gelmesini istiyorum gelmiyor…
  67. Sen sigara dumanın altında yana yana en sonunda kül oldun, sen kibritin hiç yanmayan ucudan birinin hayatından geçmiş oldun
  68. “Anladım ki ayrılığa değil, Ayrı kalmaya yeniliyor insan.” – Kahraman Tazeoğlu
  69. Hayat bir oyundu. Oynamasını bilen değil oynamaktan zevk alan yaşıyordu. Oyunu bilenler ve oynamaktan sıkılanlar ise gerçeği görüyordu. Hayatın en büyük ironisi mutsuz olmaktı.
  70. Kızgın değilim, üzgün değilim, dargın yada bunalmış da değilim. Sadece içimde sonsuz bir hevessizlik var. Kimseye ve hiç bir şeye karşı hiç bir şey hissedememekle lanetlenmiş gibiyim.
  71. Yalnız kaldıkça düşünüyorum. Düşündükçe üzülüyorum. Üzüldükçe ağlıyorum. Ağladıkça hissizleşiyorum. Hissizleştikçe insanlardan soğuyorum. Soğudukça yalnız kalıyorum…
  72. Önceleri hasreti hiç tatmadım. Yarimden hiç ayrı kalmadım biter diye takvimlere baktım. Zor geldi ayrılık alışamadım.
  73. Yatsam uzun uzun ve kalkmasam. Ve sonra bir uyansam her şey yoluna girmiş olsa.
  74. İki gündür kalbimde bir sıkıntı var. Ne yaparsam yapayım, geçmiyor. İçim daralıyor…
  75. İki gündür kalbimde bir sıkıntı var. Ne yaparsam yapayım, geçmiyor. İçim daralıyor…
  76. Bizi yoran hayatın zorluğu veya şartları değildir. Bizi yoran insanların umursamazlığıdır.
  77. Bazen böyle bunalıma girip kimseyle konuşmak istemiyorken bile, sabahlara kadar seninle konuşmak gelirdi içimden…
  78. Ben bana inananı hiç yarı yolda bırakmadım! Yarı yolda bırakanı da; bir daha adam yerine koymadım.
  79. Bende unutabilmek isterdim senin gibi yaşadıklarımızı, çekip gitmek isterdim senin gibi uzak diyarlara, bende gülmek isterdim yıkıp gittiğim hayatın ardından senin gibi.
  80. Ağlamaya değermisin diye soruyorum kendime bunu söylerken bile ağlıyorum. Tükendim artık.
  81. Gitmek gerekir bazen. Fazla yormadan, daha çok bıktırmadan. Eğer vaktiyse ardına bile dönüp bakmadan. – Can Yücel
  82. Bana bir hırsız lazım, tüm dertlerimi çalacak.
  83. Dönsen ne dönmesen ne şimdi! Geç değil ‘hiç oldu artık! Emre Gökçe
  84. “Ne kadar harika bir gün. Çay mı demlesem kendimi mi assam karar veremiyorum.” – Anton Çehov
  85. Nasıl da soğuyor. Sanki sırtında bir hırkaydım da, çıkarıp kenara attın.
  86. Sanki biraz sonra ağlayacakmışsın gibi sürekli. Hani yağdın yağacaksın ama yüreğin böyle hep bulutlar, bulutlar… – Cahit Zarifoğlu
  87. Psikoloji Bunalım Sözleri Depresyon; aslında çok üzülmek değilmiş. Hiç üzülmemek, hiç mutlu olmamakmış. Tam ortası, hissizlik, hiç bir şeyden zevk almamaya başlama, her şeyden, her kesten, iletişimi koparma isteği.
  88. Bir ömür boyu seninleyim desende istemem artık. Çünkü sen rüzgarın coşturduğu bir toz bulutusun. Bugün bana esersin yarın ellere.
  89. Bir ömür boyu seninleyim desende istemem artık. Çünkü sen rüzgarın coşturduğu bir toz bulutusun. Bugün bana esersin yarın ellere.
  90. Ben senin beni sevme ihtimalini düşünmekten bıktım,
  91. Ben senin beni sevmeni beklemekten yoruldum, ben seni sevmekten tükendim…
  92. Biliyor musunuz? Artık hayattan bıktım. Belki de insanlardan da bıkmış olabilirim. Her şeyden bıktım, usandım artık. Her şey üstüme geliyormuş gibi hissediyorum.
  93. Şu içimizin de balkonu olsaydı, hayattan bunaldığımızda arada çıkıp nefes alsaydık.
  94. Parlak günler kalmaz, uçup gider ve hayat akar, bir bunalım ötekini izler.
  95. Hayatımda bir şeylerin değiştiğini göremiyorum. Sürekli aynı şeyler. Bir şeyler olmasını istiyorum olmuyor, bir şeylerin gelmesini istiyorum gelmiyor…
  96. Biliyor musunuz? Artık hayattan bıktım. Belki de insanlardan da bıkmış olabilirim. Her şeyden bıktım, usandım artık. Her şey üstüme geliyormuş gibi hissediyorum.
  97. Öldüğümde bırak gömülmeyi, küllerimin bile kalmamasını isterim. Geride ufacık bir iz bile bırakmadan yok olmak bu kadar imkansız olmamalı çünkü içimdeki bu kocaman boşluğu yok yere taşıyor olamam.
  98. Dertlerim içimde birikiyor kum misali, gözlerime vuruyor acısı kalbimi dağlıyor yarası sensizlik bitiriyor beni dön gel ne olur canısı.
  99. Öyle bakıp kalma durumu. Düşünememe, inanamama, anlayamama, elinden bir şey gelmeme. Çözümü var mıdır? Varsa nerededir?
  100. Bak yine soldu güneş yine akşam oluyor ömrümün kadehine sensiz bir gün doluyor sen yoksun diye inan dertliyim kederliyim gelmezsen kahrolurum yıkılırım sevgilim seni çok seviyorum.
  101. Ben senin beni sevmeni beklemekten yoruldum, ben seni sevmekten tükendim.
  102. Depresyon; aslında çok üzülmek değilmiş. Hiç üzülmemek, hiç mutlu olmamakmış. Tam ortası, hissizlik, hiç bir şeyden zevk almamaya başlama, her şeyden, her kesten, iletişimi koparma isteği…
  103. Sonra kelebek çok bunalmış. Duvara vura vura kendini öldürmüş, şu bir günlük ömründe.
  104. Hüznümü ikiye böldüm. Birini sabah, birini gece yaşıyorum. Bu saatten sonra kimseyi çekemem ben, kendi yükümü zor taşıyorum.
  105. Canını sıkma. Zorluğun arkası kolaylıktır. Her şeyin bir vakti ve takdiri vardır.
  106. Gönlüm kanıyor bazen gözümden yaş gelmiyor yüreğim yanıyor bazen dilimden bir şey çıkmıyor…
  107. Bağırıyoruz, sesimiz çıkmıyor. Suyun altında sesler duyulmaz. Kanımız ağır ağır suyun üstüne çıkınca, anlaşılır. Kırmızıya bulanınca mavilik, insanlar bizi fark eder. Biz çoktan dibe vurmuşuzdur, o esnada…
  108. “Bir kuşun kanadını taşıyacak gücüm bile yok bugün. Öyleyse hayat niye inatla, boş bulduğu tek yer benmişim gibi gelip ruhuma kuruluyor?” – Ali Ayçil
  109. Kalbimin sesini dinliyorum ve bana ölmemi söylüyor.
  110. Bir gün seni unutmak zorunda kalırsam aşkımın küçüklüğüne değil, çaresizliğimin büyüklüğüne inan.
  111. “Ey gitmek! Sesin kısık, bunalmış güzelliğin. Hangi yüreğe girersen gir ülken yok senin…” – Şükrü Erbaş
  112. Aşk ilk günkü gibi kalabilir, heyecan da öyle. Aylar da geçse, yıllar da geçse. Hayat, insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir. – Amin Maalouf
  113. Aşkımız su üzerine yazılan bir masaldı, göz kırpımı kısalığında kelebeğin ömrü uzunluğundaydı. Kalbimizde bir ömür boyu çekeceğimiz yaralar bıraktı.
  114. Maskeli balomu var? Niye herkes insan kılığında çıkmış ki sokağa.
  115. Ben sensizdim! Akşamın yaklaştığı saatlerde. Kahrolursun görme ağladığımı. Başlayan düşü şafakla birlikte dağıtır ansızın her gün batımı.
  116. Birileri gülüyor, birileri ağlıyor, birileri kitap okuyor, birileri müzik dinliyor, birileri sevişiyor, birileri sigara içiyor. Ve ben tüm bunların. Ve daha milyonlarcasının dışındayım…
  117. “Aşk ilk günkü gibi kalabilir, heyecan da öyle. Aylar da geçse, yıllar da geçse. Hayat, insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir.” – Amin Maalouf
  118. İnsanın kendi kendini öldürdüğü ve gömdüğü bir mezarlık var kendi içinde. Duygusuzlaşmak, hissiyatsızlaşmak yaşarken ölmek gibi bir nebze.
  119. Herkes derdini anlatıp gidiyor. Kimse derdin var mı diye sormuyor.
  120. Kolay değildir; uğruna her şeyinizi verdiğiniz insana yabancı gibi bakmak.
  121. Sıkıldım artık bu hayattan. İnsanlardan, kendim den bile sıkıldım. Hiçbir işe yarayamamaktan, yaptıklarımın boşluğa düşmesinden, sıkıldım. Bir boşluktayım ve boğulgçdukca boğuluyorum, dibe düşüyorum, bu beni öldürüyor…
  122. Gönlüm kanıyor bazen gözümden yaş gelmiyor yüreğim yanıyor bazen dilimden bir şey çıkmıyor…
  123. Kaybedecek bir şeyi kalmayınca kendini kaybediyor insan. Barış Yalçın
  124. Bunalım İsyan Sözleri ?Sanki kendimi metrelerce yukarıdan aşağı bırakırsam, gökyüzü omuzumda ki yükü sahiplenecekmiş gibi bir dürtü var içimde…
  125. Kim bilirdi sensizliğime sarılacağımı? Kim derdi sensiz gecelerimde ağlayacağımı? Şimdi sensiz mutluluğa hasretim sensizliğimde acılarıma dost oldum sevgilim.
  126. Umutlarımı götürdün kendinle birlikte, yarınlarım silindi söylediğin son sözünle belki pişman olursun dönersin günün birinde, ben olmayacağım bıraktığın yerde.
  127. “Var olduğumu ancak sıkıldığım zaman fark ediyordum.” – Chateaubriand
  128. Duvara öğle boş boş bakınıyorum nedensizce, amaçsızca. Hayatımda büyük bir boşluk varmış gibi hissediyorum ama ne olduğunu bilmiyorum.
  129. Öyle bakıp kalma durumu. Düşünememe, inanamama, anlayamama, elinden bir şey gelmeme. Çözümü var mıdır? Varsa nerededir?
  130. Aklına gelmeyişlerim ve tükenişlerim acı veriyor artık…
  131. Hayata bir çizgi çektim seni tanıyınca, sensiz hayatı ben yaşamamışım bakınca gözlerine daha iyi anladım, şimdi yoksun yanımda yeniden çizgi çekiyorum sensiz yaşanmamış olan yarınlarıma.
  132. “Bir kaç yıl sonra, ezilmiş, umudu kırılmış olarak başka yıkıntılar içinde mi bulacağım kendimi? İş işten geçmeden anlamalıyım kendimi.” – Jean-Paul Sarte
  133. Dedikodudan bıktım. Ezberlenmiş hayatlardan bıktım. Ezberletilmiş hayatların bana dayatılmasından bıktım! Ey hayat! Daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim senin uğruna kaybettiklerimin bedelini…
  134. Giyinip boyansan da renkler üzerinde solar ruhun siyahsa.
  135. Değişimler her zaman bunalım anlarında gerçekleşirler. Paulo Coelho
  136. Bizi yoran hayatın zorluğu veya şartları değildir. Bizi yoran insanların umursamazlığıdır.
  137. Seni paramparça eden bir insanın, nasıl olurda sesi tüm mutlulukları içinde barındırır?
  138. Özlüyorum seni ve seni özlüyorum kendimde, sen benden gittiğinden beri ben bende değilim, kendimi tanıyamaz oldum sensizliği kaldıramıyorum dön gel sevgili!
  139. Sonra kelebek çok bunalmış. Duvara vura vura kendini öldürmüş, şu bir günlük ömründe…
  140. Başka yolum yok ki. Şımarıp bunalıma girebileceğim kadar çok iyi şey gelmedi daha başıma…
  141. Depresyonun en büyük göstergesi, yapılan şeylerden hiçbir şekilde zevk alamamakmış. Bildiğin ben.
  142. Ne kadar harika bir gün. Çay mı demlesem kendimi mi assam karar veremiyorum. – Anton Çehov
  143. Boşuna mutlu olmaya çalışmayın, çalıştığınız yerden sormuyorlar.
  144. Vücudumun %70’i su falan değil; bildiğin sıkıntı.
  145. Bir kuşun kanadını taşıyacak gücüm bile yok bugün. Öyleyse hayat niye inatla, boş bulduğu tek yer benmişim gibi gelip ruhuma kuruluyor? – Ali Ayçil
  146. ?Sanki kendimi metrelerce yukarıdan aşağı bırakırsam, gökyüzü omuzumda ki yükü sahiplenecekmiş gibi bir dürtü var içimde…
  147. Sen istersen eğer, geçmiş unutulabilir ama yaptığın her seçimde bir daha düşün: Çünkü gelecek, geçmiş kadar insaflı olmayabilir. Paul Auster
  148. Kırılan sigara bile olsa duman vermiyorsa eğer, kırılan kalpten sevgi bekleme! Gönlüm deniz değil ki, efkarım sahile vursun.
  149. Çok sıkıldıysan bir mezarlığa git. Ölüler iyi bilir, yaşamak güzeldir. Necip Fazıl Kısakürek
  150. Yorgunlukları birikiyor insanın. Hayat yorgunluğu, düş yorgunluğu, yaşamak buruk tatlar bırakıyor dilimin ucunda. Yutkunuyorum, sonra yağmurlar yağıyor inşirah bahşeden. Kayboluyorum şehrin sokaklarında. Bir namaz ferahlığı çöküyor aciz bedenime. Yağmurdan sonraki toprak kokusu gibi…
  151. Dışımda kahkahalardan bir suret, içimde kan ağlayan bir çocuk var.
  152. Ağlasam sustuklarım dökülür mü ellerime ellerin gibi?
  153. Seni paramparça eden bir insanın, nasıl olurda sesi tüm mutlulukları içinde barındırır?
  154. Biri ağlayarak yanıma gelip bana sarılsa ben de sarılırım. Kim olduğu hiç önemli değil. Hiç tanımıyor bile olsam, yalnızlığın ne demek olduğunu biliyorum…
  155. Eğer başkasının hayatını yaşamaya çalışırsan yorulursun, üzülürsün, hayal kırıklığına uğrarsın.
  156. “İnsanların en verimli olduğu çağda tükendim. Her anı ne yapmam gerektiğini düşünerek geçirdiğim için çabuk yoruldum. Bana müsaade…” – Oğuz Atay
  157. Duvara öğle boş boş bakınıyorum nedensizce, amaçsızca. Hayatımda büyük bir boşluk varmış gibi hissediyorum ama ne olduğunu bilmiyorum.
  158. “Gitmek gerekir bazen. Fazla yormadan, daha çok bıktırmadan. Eğer vaktiyse ardına bile dönüp bakmadan.” – Can Yücel
  159. Her deniz bir martı, her rüya bir uyku, her nota bir şarkı, her mezar bir ölü, her ağaç bir kök bulurda ben başka bir sen bulamam.
  160. Dibe vurduğunu sanıp, bir dip daha olduğunu keşfedebiliyor insan. Bıktım hayattan bıktım sizden, anlamsız bakan gözlerinizden…
  161. Kolay değildir; uğruna her şeyinizi verdiğiniz insana yabancı gibi bakmak.
  162. Çekip gitmek istemenin en önemli nedenidir. Her şeyi bırakıp gitmek, sıkıntıyı yok etmek. Tabii mümkünse.
  163. Kimseden bir şey bekleme, böylece asla hayal kırıklığı yaşamazsın!

Yayımlandı

kategorisi