Çevre, bir organizmanın veya bir toplumun yaşadığı doğal veya yapay ortamdır. Bu ortam, canlılar için hayatta kalma, büyüme ve üreme gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli kaynakları sağlar. Çevre, doğal kaynakları, biyolojik çeşitliliği ve ekosistemleri içerir ve insanların yaşamına doğrudan etki eder.
Çevre kavramı, son yüzyılda özellikle endüstriyel gelişmelerin hızlanması ile birlikte daha da önem kazanmıştır. Hızlı sanayileşme, kentleşme, aşırı tüketim ve çevresel kirlilik, doğal kaynakların tükenmesi, iklim değişikliği ve diğer çevresel sorunlara neden olmuştur. Bu sorunların çözümü, doğayı korumak ve yaşam kalitesini artırmak için çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ile mümkün olacaktır.
Çevre kavramı, sadece doğal kaynakları ve canlıların yaşadığı ortamı içermez, aynı zamanda insana, sosyal yapıya ve kültürel değerlere de odaklanır. İnsan sağlığı, ekonomik kalkınma, eğitim, kültür ve sosyal hayat, çevresel faktörlerin etkisi altındadır ve bu nedenle çevre kavramı, bu faktörleri de içermektedir. Bu nedenle, çevre kavramı, ekolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel boyutları olan çok boyutlu bir kavramdır.
Çevrenin korunması, sürdürülebilir kalkınma ve insan sağlığı açısından önemlidir. Bu nedenle, çevresel bilincin artırılması, çevresel sorunların önlenmesi ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması için toplumda bilinçlendirme çalışmaları ve çevre politikaları uygulanması gerekmektedir. Bununla birlikte, çevre sorunlarına karşı mücadele, yalnızca bireysel çabalarla değil, aynı zamanda devletler, özel sektörler ve sivil toplum örgütleri tarafından da desteklenmelidir.
Sonuç olarak, çevre, insanların doğal ve yapay ortamlarında yaşadıkları her şeyi kapsayan bir kavramdır. Çevrenin korunması ve sürdürülebilirliği, doğal kaynakların korunması, biyolojik çeşitliliğin korunması, insan sağlığı, ekonomik kalkınma, kültürel ve sosyal değerlerin korunması gibi farklı alanları içermektedir.