Dostoyevski Sözleri 2023 (Başka Hiçbir Yerde Yok)

Sosyal medyada paylaşılan tüm Dostoyevski sözlerini sizler için didik didik ettik. Facebook, Twitter, Instagram, Tik Tok ve YouTube’da Dostoyevski’nin söylediği duygusal, mutlu, hüzünlü, kısa, özlü, huzurlu, romantik ve anlamlı en güzel sözleri toplayıp bu sayfada maddeler halinde listeliyoruz…

En Etkileyici ve En Anlamlı Dostoyevski Sözleri:

  1. “Bizim gibi basit ve ölümlü insanlar en nihayetinde kaybediyordu.”
  2. “Anacığım, hayatın gerçek yüzünü yazar adı verilen kâğıt karalayıcılarından değil benden öğrenebilirsin.”
  3. Zeka, bence parlak bir varlık, tabiatı güzelleştiren bir süs, hayatın bir tesellisidir.
  4. İktidar, ancak eğilip onu almak cesaretini gösterenlere verilir. Bir tek şey söz konusuydu burada, cesaret!
  5. Başkalarının zavallılığına bakıp kendi haline şükredenlerden tiksiniyorum.
  6. “Bizim gibi basit ve ölümlü insanlar en nihayetinde kaybediyordu.”
  7. Her şey insanın içinde yaşadığı ortama, şartlara bağlıdır. Her şeyi belirleyen çevredir, insansa bir hiçtir.
  8. Büyük düşünceler büyük bir zekâdan çok, büyük bir kalpten doğarlar.
  9. Ezilen bir adama, etrafındaki herkesin velinimet kesilmesi son derece ağır gelir.
  10. “Samimi olmak, aptal olmamaya engel değildir.”
  11. Ama toplum, muhafazakarlık görevini yerine getirmek için çok kez bu insanları asıp kesiyor ya da her türlü hareket imkanından mahrum ediyor. Ama yine aynı toplum, bir nesil sonra bu astığı insanların anıtını dikip onlara tapıyor… İlk bölüm şimdinin adamıyken, ikinci bölüm, hep geleceğin adamıdır. Birinciler dünyayı korur ve onun nüfusunu çoğaltır, ikincilerse onu hareket ettirir ve asıl amacına doğru yürütürler.
  12. Bir zamanlar mutlu olduğum mekanları tekrar ziyaret etmeyi severim. Geri getirilemez geçmişi, şimdiki anda yeniden şekillendirmeyi severim.
  13. Doğruluk yolundan ayrılmayanların, ermişlerin ve din uğruna ölenlerin hepsi mutluydu.
  14. “Evet, sadece bizim ülkemizde en aşağılık, en adi insanlar aynı zamanda çok namuslu olabilirler.”
  15. İnsanlara saygın sonsuz fakat sabrın sınırlı olsun.
  16. İçten, güzel olan her şey, daima bağışlatır kendini.
  17. Evlenme boşanma işi sırf kadınların elinde olsaydı, bir tek nikah sağlam kalmazdı.
  18. “Baylar, yemin ederim, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; hem de tam anlamıyla, gerçek bir hastalık. Normal bir insanın anlayış gücü çok olmamalıdır.”
  19. “Hayatta bazen birisine o kadar gereksinim duyarsınız ki; bunun sevgiden çok nefretten kaynaklandığını bile bile yine de katlanırsınız bir çok şeye.”
  20. Övülmekten hoşlanmayan bütün temiz, mert, iyi yürekli insanlar gibi sözlerimden sıkılmıştı :- Çay ister misiniz ? diye sözü değiştirdi.
  21. “Yapayalnız olmanın, tek başına kalmışlığın sonsuz acı verici karanlık duygularıyla doluvermişti birden yüreği.”
  22. Fakat en çok dokunan da her yerde ve her zaman haklı ya da haksız bir çeşit doğa yasasına boyun eğer gibi, herkesten önce kendimi suçlu görüyor olmamdı.
  23. Önce biraz ağladılar ama alıştılar şimdi. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır!
  24. Tanrı olmasaydı her şey mûbah olurdu.
  25. Sevmek; Güzel birinde aşkı aramak değil, Bir başkasında; ‘Kendini bulmaktır.
  26. Her aşk geçicidir ama uyumsuzluk bakidir.
  27. Aşk!.. Aşk her şeydir. Aşk bir kızın, değeri elmaslarla ölçülemeyecek servetidir. Böyle bir aşk için her şeyini verecek, bile bile ölüme gidecek erkekler vardır. Ya seninkinin değeri nedir?
  28. Kalbi olup da aklı olmayan bir kadın, aklı olup da kalbi olmayan bir kadın kadar mutsuzdur.
  29. İnsan ne kadar kurnazsa, basit şeylerden tuzağa düşürüleceğinden o kadar az kuşku duyar.
  30. Hiçbir zaman doğru insan çıkmaz karşına. Ya zaman yanlıştır ya da insan.
  31. “İktidar, ancak eğilip onu almak cesaretini gösterenlere verilir.”
  32. Bu dünyadaki en zor şey, kendi kendine sadık kalmaktır.
  33. Kendimi türlü türlü şekillere sokarak hırpalamamın , işkence etmemin sebebini soracak olursanız, size, boş durmaktan canım sıkıldığı için çeşit çeşit marifetleri denedim, diye cevap veririm ki, gerçekten de öyle. Siz de kendinizi iyice bir yoklayacak olursanız, bunun böyle olduğunu anlarsınız baylar.
  34. Şimdi neyim ben? Bir sıfır. Yarın ne olabilirim? Yarın, dirilip yeniden yaşamaya başlayabilirim! Tümüyle mahvolup gitmeden önce, içimdeki insanı bulabilirim.
  35. Sonsuz bir karanlığın sonsuz bir denizin ortasında ayakta durabilecek bir kaya parçasının üstünde sonsuza kadar durmaya razıydı, bile bile ölmektense. Yaşamak, sadece yaşamak! Hayat ne olursa olsun yaşamak…
  36. Ah, keşke hemen düşebilsem yollara! Yarın yeniden doğmuş gibi olabilsem!
  37. Amacına ulaşmak için hiçbir şeyi hor görme. Tam ulaşamazsan bile dene; belki başarırsın… Hepimizin güvenimizi bağladığımız şu “belki” hiç de azımsanmayacak bir umuttur.
  38. Böylece çok ilgi çekici, değerli yönleri olan, meraklı, yer yer gizemli hatta birçok fantastik olaylarla dolu hikayem tam bir melodram dekoru içinde geçtiği halde, ben inadına düpedüz, silik, belki de aptalca bir çocuktan başka bir şey değildim.
  39. Ne ben herhangi birine benziyordum, ne de herhangi biri bana benziyordu. Ben tek başımaydım, onlarsa hep birlikteler diye derin düşüncelere dalıyordum…
  40. Düşmanların mı var? Ne hoş. Bu hayatta bazı konularda karakterli bir duruş sergilemişsin demektir.
  41. Zaten insanlar mutsuz olmadıkça başkalarının mutsuzluğunu anlamıyor. Mutsuz bir insanın hassasiyeti çok daha kuvvetli oluyor.
  42. “Ayağının altındaki kaldırım taşları gibi her şey sağır, her şey cansızdır onun için.”
  43. Gözleri sürekli gözlerindeyse sana olan merakındandır; ama gözlerini senden kaçırıyorsa, o gözlerde sana ait bir şeyler vardır.
  44. Sevgi her zaman karşılık görür, kin de.
  45. Eğer kirli bir ırmağı içine alıyorsan, bozulmadan kalabilmen için deniz olmalısın.
  46. Bir insanın sevilmesi için kendini göstermemesi gerekir; yüzünü gösterdi mi sevgi ortadan silinir.
  47. Asıl kötülüğüm nereden geliyor bilir misiniz baylar ? En büyük kepazeliğim her an, en kızgın anlarda bile, hiç de kötü, hırçın bir insan olmadığımı, sadece serçeleri ürküten kaynana zırıltıları misali kuru gürültü çıkardığımı utana sıkıla idrak etmemdir.
  48. Gerçek hayat da zorlu, ıstıraplıydı… Biri göğsünden kalbini söküyormuşçasına acı çekiyordu…
  49. “Çok ufak şeyler” ama önemli olan da bu ufak şeyler. İşte her zaman bu ufak şeyler mahveder her şeyi…”
  50. Yılları bir uyur gezer gibi peş peşe harcamak, dünyadan bihaber yaşamak , ne bedbahtça!
  51. Tok olan açın halinden anlamaz derler; ama bazen, aç olan da açın halinden anlamıyor…!
  52. Aslında insanı en çok acıtan şey; hayal kırıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır.
  53. Ah Tanrım ne uzun bir zaman dilimidir insan ömründe bir anlık mutluluk. Sırf bunun için bir ömür yaşamaya değmez mi?
  54. Bir kadının yaşamı; herhangi bir erkeğe boyun eğip bağlanmak için bir arayıştan başka bir şey değildir.
  55. Acı ve üzüntü, vicdan ve derin bir yürek için her zaman zorunludur.
  56. Hiçbir şeye şaşmamak, çok akıllı olmanın belirtisidir derler; bence aynı ölçüde ve aynı güçte ahmaklık belirtisidir de.
  57. Küçük bir çocuğu üzen kişiye yazıklar olsun!
  58. “Sonra şöyle dedi: Konuşmak istiyor, konuşamıyordum.”
  59. Pederlerim ve hocalarım , bazen, “Cehennem nedir ?” diye düşündüğüm olur. Bence cehennem, sevememekten doğan bir acıdır.
  60. Demek beni sevmiyorsun?.. Dünya, hayır anlamında başını salladı. Svidrigaylov umutsuzlukla fısıldadı: – Beni… Sevemez misin? Hiçbir zaman?
  61. “Olmaz, bakarsın bir süre sonra ona sarıldığımı hatırladığında, diye düşündü, belki de tiksintiyle ürperir, onun hak etmediğim öpücüğünü çaldığımı düşünür!”
  62. Bir anne için, evladının kapısında durup, ondan sadaka ister gibi sevgi dilenmekten daha onur kırıcı bir şey olamaz.
  63. Bazı garip dostluklar vardır. İki dost ellerinden gelse birbirlerini yerler ya, yine de içtikleri su ayrı gitmez ömürleri boyunca. Birlikte olmadan edemezler. İkisinden biri aklına esip de bu dostluk bağını koparayım dese, hemen ertesi gün yatağa düşer, belki kederinden ölebilir bile.
  64. İnsan gayeye ulaşmak için çalışmayı sever, fakat ulaşmayı pek istemez; bu hal hiç şüphesiz çok gülünçtür.
  65. Burada aptalca sayılan bir şey, yarın komünde akıllıca görünecek; burada şimdiki şartlar altında doğal olmayan bir şey, orada tamamen doğal sayılacaktır…
  66. İnsan yapıcıdır, yeni yollar açmayı sever; bu su götürmez bir gerçektir. Fakat neden acaba bir yandan da yıkmaya, her şeyi kaos haline getirmeye bayılır?
  67. Her mutsuzluğun ötesinde yine yaşam bekler; ama insana özgü bir yeteneksizliktir yaşayamamak. Yoksa hangi balık boğmuş kendini, hangi serçe atlamış damdan.
  68. Sevgi ile kin kalpte uzun süre barınamaz.- Dostoyevski
  69. “Kapılarını kilitlemelerini gerektirecek bir şeyleri olmayan insanlar ne mutludurlar, değil mi?”
  70. Dostoyyevski Suç ve Ceza Kitabından Alıntı Sözler
  71. İyiyi, “yüce ve güzel her şeyi” anladıkça bataklığıma daha çok batıyor, canlılığımı daha çok yitiriyordum.
  72. İyi yürekli akılsız bir aptal, kötü yürekli akıllı aptallar kadar mutsuzdur. Bilinen bir gerçek bu. İşte ben iyi yürekli, akılsız aptalın biriyim. Sen de zeki, kötü yürekli bir aptalsın. İkimiz de mutsuzuz, ikimiz de acı çekiyoruz.
  73. İnsanın ruhunu yücelten acı, ucuz bir mutluluktan daha değerlidir.
  74. Hayır efendim, asaleti olmayan bir harekete yanaşmazdım ben.
  75. Gerçekçinin imanı mucizeden doğmaz; iman, mucizeleri doğurur.
  76. Her şeyi konuştular mı, yoksa konuşmaya gerek kalmadan mı anlaştılar? Çünkü kimi zaman böyle olur; Sözler hiçbir işe yaramaz. İnsanlar, birbirlerinin fikrini gözlerinden anlarlar…
  77. İnsanlara sevgim uğruna çalışmaktan beni soğutacak tek şeyin nankörlük olduğunu.
  78. “Hepsinin halinde, en yakınlarının beklenmedik bir felaketi karşısında bile insanlarda her zaman görülen tuhaf bir sevinç duygusu vardı.”
  79. Herkesin yanlış yaptığı şeyi sen doğru yaparsan; Herkesin yaptığı doğru, senin yaptığın yanlış olur.
  80. “Gözlerimden yaşlar boşandı. Sanırım, ömrümde ilk kez oluyordu böyle bir şey. Gözyaşlarımı bir türlü tutamıyordum.”
  81. Seni benden koparıyorlar. Hayır, hayır! Seni değil; kalbimi koparıp götürüyorlar. Nasıl iştir bu? Hem ağlıyor, hem gidiyorsun.
  82. Kimi zaman hayatta hiç tanımadığımız kişilerle öyle karşılaşmalar olur ki, kendileriyle daha bir kelime konuşmadan ilk bakışta onlarla ilgilenmeye başlarız.
  83. Bence, şeytan diye bir şey gerçekte yoksa, insanoğlu uydurmuşsa onu; kendine bakarak, kendisini örnek alarak uydurmuştur.
  84. Bir fikir ayrılığına rağmen karşındakine saygı duyabiliyorsan, insan olmuşsun demektir.
  85. “Kimi zaman insanda ‘hayvanca’ bir zalimlik olduğundan dem vurulur ama hayvanlara yapılan korkunç bir haksızlık, bir hakarettir bu. Bir hayvan asla insan gibi zalim olamaz; böylesine ustalıklı, böylesine sanatsal bir zalimlik insanda olur sadece.”
  86. Sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil. O kişide, bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında, ‘kendini bulmaktır.
  87. Bir sihir ya da mucizeli bir güç, son yıllarda geçirdiklerimi unutturabilse, dinç bir kafayla, yeni bir güçle her şeye yeniden başlasam…
  88. İyi adamlar yalnızlıktan ölüyor. İyi kadınlarsa kötü adaların balkonlarından gökyüzüne bakarken
  89. Acı ve ıstırap daima büyük bir zeka ve derin bir yürek için kaçınılmazdır. Gerçekten büyük insanlar, sanıyorum ki, yeryüzündeki en büyük üzüntüye sahiptir.
  90. İnsan kendisine olan saygısını, onurunu ve güvenini yitirdiği an işi bitmiş demektir. Alabildiğine bir baş aşağı düşüş yaşar.
  91. “Aslında para insana yetenek bile kazandırdığı için aşağılık, nefret edilecek bir şeydir.”
  92. Her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; hem de tam anlamıyla, gerçek bir hastalık.
  93. Her insan herkes karşısında her şeyden sorumludur.
  94. “Söyle bayım, acıyor musun bana?”
  95. İnsan aklı çoğaldıkça, can sıkıntısı artar.
  96. Olgunlaşmak; Hiçbir şeye şaşırmamaktır…
  97. Bizler günahla, haksızlıkla, çeşitli dalaverelerle kapalıyız, ama dünyanın bir köşesinde kutsal, büyük birisi var; o, hak yolundadır, hakka ulaşmıştır, öyleyse dünya da hak vardır; günün birinde bize de gelmesini bekleyebiliriz. Kitapların vaat ettiği gibi, bir gün bütün dünyada hükmünü sürmeye başlayacaktır.
  98. İnsanın zihni neyle meşgulse rüyasında onu görür. Hele içiniz rahat olmadı mı, gerçeğe ne kadar da uyar rüyalarımız!
  99. Bir kere kendini duygularına kaptır, bir anlığına şuurunu susturup, düşünmeden , esas aramadan hareket et, nefret et, sev, daha doğrusu boş durmamak için bir şeyler yap bakalım. En geç öbür gün bu bilinçli kandırmaca yüzünden kendi kendini küçümsemeye başlarsın. Sonuç : sabun köpüğü ve adalet.
  100. Mantığın durduğu yerde şeytan yardım eder.
  101. Sırf kalp kırmamak, kendime yakışanı yapmak için cevap veremediğim herkes kendini haklı zannetti…
  102. Zamana güven, her şey unutulur.
  103. İnsanın ruhunu yücelten acı, ucuz bir mutluluktan daha değerlidir.
  104. Bil ki, İnsanın değerini varlığı değil yokluğu gösterir. Unutma, Yokluğu bir şey değiştirmeyenin, varlığı gereksizdir.
  105. İnsanoğlu çok derin bir varlıktır. Ben tanrı olsaydım bu kadar derin yaratmazdım.
  106. Kardeşlerim sevgi eğitici bir güçtür, ancak elde edilmesi zor, aşırı çaba isteyen bir iştir. Çünkü belirli bir an için değil sonuna kadar sevebilmek gerekir…
  107. İnsanlık, üstün asta insanca davranması, memur yazıcıya, yazıcı kapıcıya, kapıcıdan köylüye kadar herkesin toplumsal düzende kendinden aşağıda olanlara iyi davranması beklenen devrimin, yeniden doğuşun temel taşı olabilir.
  108. Yanlış kişiden samimiyet beklediğin an, kırılıyorsun.
  109. Kendine ait bir yalan, başkalarına ait gerçekleri tekrarlamaktan belki de daha iyidir.
  110. Hayatta hep mutlu olursam hayalini kuracak neyim kalır?
  111. Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatan dosttur. Unutma, kötü günde katkısı olmayanın iyi günde hissesi yoktur.
  112. Bir insanı, hele hele bir çocuğu iyi yola sokmak istiyorsan itip kakmayacaksın onu… Çocuklara bir kat daha özenle davranmak gerekir. Ah siz ilerici kafasızlar, dünyadan haberiniz yok! İnsana saygınız yok.
  113. Rus’u kazıyın, altından kesinlikle Kazak çıkar.
  114. Sevimli bir şeydir yalan, çünkü gerçeğe götürür bizi. Hayır, kötü olan, yalan söylerken söyledikleri yalana kendilerinin de inanmaları.
  115. Ne ben bir kimseye benziyordum, ne de bir başkası bana. “Onlar hep birlikte, bense onlardan farklıydım” diye derin düşüncelere dalıyordum. Bundan da anlaşılıyor ki, henüz çok toydum.
  116. “Kolay bir saadet mi, yoksa insanı yükselten bir ızdırap mı daha iyi?”
  117. Olaylar elle tutulur, olaylar kendini belli eder, olaylar her şeyi açığa vurur ama duygular başka şeydir.
  118. Ruhumuzda aynı anda iki sonsuzluk vardır. Biri sayısız yüksek ideallerle doludur, öbürü ayaklarımızın altında en alçakça, en adice şeylerle dolu olan bir uçurumdur.
  119. … ama karı koca ya da iki sevgili arasında geçen olaylar üzerine asla kesin konuşmayın. Bu işlerde yalnızca ikisinin bildiği, dünyada başka hiç kimsenin bilmediği, haberinin olmadığı gizli bir nokta her zaman vardır.
  120. İnsanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır.

Yayımlandı

kategorisi