Esrar, bilimsel adı Cannabis sativa olan bir bitkiden elde edilen bir madde olarak bilinir. Esrarın bulunması, binlerce yıl öncesine kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Bu nedenle, esrarın kesin olarak kim tarafından bulunduğu konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır.
Ancak, esrarın ilk olarak nerede yetiştirildiği ve kullanıldığına dair bazı teoriler bulunmaktadır. Bu teoriler arasında en yaygın olanı, esrarın Orta Asya’da bulunduğu ve buradan dünya çapında yayıldığıdır.
Orta Asya, esrarın evrimleştiği yer olarak düşünülmektedir. Bazı araştırmacılar, esrarın Hindistan’ın kuzeybatısında bulunan dağlık bölgelerde ortaya çıktığını savunurken, diğerleri ise Türkistan ve Kafkasya bölgelerinde ortaya çıktığını düşünmektedir.
Esrarın kullanımı, tarihin en eski dönemlerine kadar uzanmaktadır. İlk olarak, esrarın tıbbi amaçlarla kullanıldığına inanılmaktadır. Eski Çin ve Hindistan tıbbında, esrarın ağrı kesici ve anti-inflamatuar özellikleri nedeniyle kullanıldığı kaydedilmiştir. Ayrıca, esrarın antidepresan özellikleri olduğu ve zihinsel bozukluklarla mücadele etmede etkili olduğu da düşünülmüştür.
Esrarın kullanımı, aynı zamanda dini ritüellerde ve kehanet amaçlı kullanımlarda da yaygındı. Eski Yunan ve Romalılar, esrarı farklı amaçlarla kullandılar. Örneğin, Romalılar, esrarı savaş öncesi cesaret vermek için kullanıyorlardı. Ayrıca, Hinduizm ve Budizm gibi bazı dinlerde, esrar ayinlerinde kullanılıyordu.
Esrarın batı dünyasına girişi, 19. yüzyılda gerçekleşti. O dönemlerde, İngilizler, esrarın tıbbi amaçlar için kullanımını keşfettiler ve bu nedenle esrar, Batı’da tıbbi amaçlar için kullanılmaya başlandı. Ancak, 20. yüzyılın başlarında, esrarın olumsuz etkileri nedeniyle birçok ülke esrarın kullanımını yasakladı.
Esrarın kim tarafından keşfedildiği konusunda belirsizlik olsa da, esrarın kullanımı binlerce yıldır devam etmektedir. Günümüzde, esrarın tıbbi amaçlarla kullanımı, birçok ülkede yasal hale gelmiştir. Özellikle son yıllarda yapılan araştırmalar, esrarın tıbbi kullanımının, özellikle kronik ağrı ve kanser tedavisi gibi durumlarda faydalı olabileceğini göstermiştir.
Esrarın yasal olmayan kullanımı ise hala tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Bazı insanlar, esrarın yasal olmayan kullanımının zararlı olduğunu düşünürken, diğerleri, esrarın yasal olmayan kullanımının cezalandırılması yerine düzenlenmesi gerektiğini savunmaktadır.
Esrarın kullanımıyla ilgili tartışmalar devam ederken, esrarın aktif bileşeni olan THC’nin, beynin bazı bölgelerindeki nöronların aktivitesini arttırarak psikoaktif etkileri olduğu ve özellikle gençlerde düzenli kullanımının uzun vadede beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarılar yapılmaktadır.
Sonuç olarak, esrarın kesin olarak kim tarafından keşfedildiği konusunda net bir bilgi olmamasına rağmen, esrarın binlerce yıldır kullanıldığı ve tarihte farklı amaçlar için kullanıldığı bilinmektedir. Günümüzde, esrarın yasal ve tıbbi kullanımı tartışmaları devam ederken, yapılan araştırmalar esrarın bazı durumlarda faydalı olabileceğini göstermektedir. Ancak, esrarın yasal olmayan kullanımının bazı olumsuz etkilere sahip olabileceği ve özellikle gençlerde uzun vadede beyin fonksiyonlarını etkileyebileceği konusunda uyarılar yapılmaktadır. Bu nedenle, esrarın kullanımı konusunda dikkatli ve bilinçli olmak gerekmektedir.