Kırmızı Oda (Madalyonun İçi) Kitap Özeti (Kısaca) Gülseren Budayıcıoğlu

Kırmızı Oda yeni bölüm ne zaman yayınlanacak? TV8 yayın akışında Kırmızı  Oda dizisi neden yok?

TV8’de çıkan ve fenomen haline gelen Kırmızı Oda dizisi aslında Gülseren Budayıcıoğlu’nun Madalyonun İçi adlı kitabından uyarlanmıştır. Dolayısıyla biz bu kitabın özetini paylaşacağız.

Psikiyatrist ve yazar Gülseren Budayıcıoğlu, 2004 yılında yayınlanmış Madalyonun İçi isimli kitabında, birden fazla farklı yaşam öyküsünü okuyucularıyla buluşturuyor. Kitap, “Bir Psikiyatristin Not Defterinden” şeklinde adlandırılan sloganıyla, yazarın klinik deneyimlerinden yola çıkarak toplumun tüm kesimlerini gözlem altına alıyor.

Madalyonun İçi Özeti

Cinini Çıkardım-1   ve kimse onu kontrol edemiyordu. Doktor çağrıldı ve o güzel bir şekilde konuşarak kızı sakinleştirdi ve odasına çıkardı. Doktor, kızın bu haline gelmesinin nedenlerini öğrenmek istedi. Kızın iş arkadaşı ona saplantılı bir şekilde aşık olduğunu düşünüyordu ve onu izlediğini, dinlediğini söylüyordu. Bu durumdan sonra kızın psikolojisi kötüye gitti ve sürekli olarak paranoyak davranışlar sergilemeye başladı.

İnternette Aşk Başkadır

Doktorun Jale adlı bir hastası bir yıl önce tedaviye gelmişti. Eşiyle yine sorunları olduğu için tekrar gelmek zorunda kalmıştı. Jale, eşi onu artık sevmediğini düşündüğü için iyice paranoyak biri haline gelmişti. Tedavi sürecinde olanlar oldu ve sonunda Jale, işe giderken bakımlı bir bayan haline gelmişti. Bir iş arkadaşıyla flört etmeye başladı ve eşine bunu rahatlıkla anlattı. Ancak eşi, ilişkinin uygun olmadığını düşündüğü için iş yerini değiştirdi ve ilişkiyi sonlandırdı. Bir süre sonra Jale, kendisini seven ama kim olduğunu bilemediği bir adamdan bir mektup aldı. Eşiyle birlikte mektubun kimden geldiğini anlamaya çalıştılar ama sonuç alamadılar. Jale, adamla mektuplaşmaya başladı ve sonunda buluşmaya karar verdiler. Ancak Jale, buluşmaya gittiğinde mektuplaşma yaptığı adamın kocası olduğunu öğrendi. Eşi, Jale’nin buluşmaya gitmesinden hoşlanmadı ve onu eve götürüp dövdü. Sonra ilişki kavga gürültü şeklinde devam etti ve çocuklarının etkilendiğini fark ederek psikiyatriste gitmeye karar verdiler. Doktor, eşleri ile normal bir şekilde iletişim kuramadıklarını düşündükleri için, mektuplaşarak iletişim kurmalarını önerdi.

Çöp Apartman-1

Gülben adlı bir hasta gece altına işeme sorunu yaşadığı için doktora başvurdu. Utandığı için ailesinin kendisine “pis südük” dediğini söyledi. Doktor, ailesi hakkında sorular sordu ancak Gülben net cevaplar vermek istemedi. İlk seansta ilaç verdi ve odadan ayrıldı.

Cinini Çıkardım-2

Rezzan, geçen haftadan daha iyi olduğu görünüyordu, ancak doktorla yaptığı konuşmadan anlaşıldığı üzere, paranoyak bir kişiliği vardı. Kendini sürekli olarak bir adamın izlediğini ve dinlediğini sanıyordu. Sürekli kendini suçluyor, günahlarının olduğunu ve asılacaklarını iddia ediyordu. Doktor nedenlerine inmeye çalıştıkça o kendini suçlamaya devam ediyordu. Seansın sonunda doktor ilacının dozunu iki tablete çıkardı.

Çöp Apartman-2

Gülben’in kız kardeşi Neriman, elleri ve kollarındaki yaraları için geldi ve aslında nedenini biliyorum, diyerek sözlerine devam etti. Babasının şekeri yükseldiği için hastaneye kaldırıldığını ve komşuların geçmiş olsuna ziyaretine geldiğini söyledi. Ziyaretçiler gittikten sonra evin temizlenmesi gerektiğini ve temizliğin altı ay sürdüğünü, ailelerinin bu kadar zor durumda olduğunu belirtti. Neriman, düşünmekten vücudunun bu hale geldiğini söyledi. Doktor, evin durumunu daha detaylı anlatmasını istedi. Kız kardeşleri, annelerinin ölümünden sonra evin yönetimini ellerine almıştı. İkisi de temizlik hastasıydı. Her şey üç kez yıkanır, çamaşırlar önce elde yıkanır, sonra makineye atılırdı. Gülben’in işediği çarşaflar, apartmanlarındaki boş dairelere kaldırılıp yıkanana kadar torbaya konulurdu. Ancak kaç yıldır onları yıkamak için sıra gelmemişti. Kısacası, evin durumu içler acısıydı. Neriman, artık bu duruma dayanamadığını ve babası için tüm bu zahmetlere katlanmak zorunda kaldığını söyledi. Kardeşleri, evi temizleme işiyle uğraşırken babalarına bakmıyorlardı. Doktor, dinledikten sonra ilaç vererek içmesini söyledi.

Çanlar Kimin İçin Çalıyor?

Yiğit adında bir hasta gelir. Sıkıntısını anlatmaya başlar. Doktor ilk konuşmalarından şizofren teşhisi koyar. İnsanlarla iletişim kurmakta zorlanan bir kişiliğe sahiptir. Ailesi onu hep iyi, çalışkan, efendi bir çocuk olmasını istemiştir. Fakat bu şekilde olduğu zamanda arkadaşları onu aralarına almıyordur. O da lise son sınıfta kötü, yaramazlık yapan biri haline gelmiştir. Bu hali ailesi ve okulu tarafından yadırganır onu zor duruma sokmuştur. Ailesi bu durumdan rahatsız olur, hep baskı yaparlar. İyi, dürüst biri ol diye. O da bu ikilemler arasında hayatını sürdürmek zorunda kalır. Tıp fakültesini kazanır. Bu onun için bir fırsattır. Ailesinden bağımsız bir hayat sürmek iyi gelir diye düşünür. Okula ilk başladığında insanlarla ilişkilerinde sorun yaşar. Artık yalnız kalmanın ona iyi geleceğini düşünür. Yurttan ayrılır otele yerleşir. Okula gitmez, uzun süredir yemek yemiyordur, uyku uyumamıştır. Bundan sonra doktora gelmeye karar verir. Doktor onu tedavi etmek için çabalar. Ailesini arar. Sonrasında bir süre hastaneye yatırılır. İyileşir ama yine yalnızdır.

Cinini Çıkardım-3

Yiğit adlı bir hasta doktora başvurarak sıkıntısını dile getirir. İlk konuşmalarından itibaren doktor, Yiğit’in insanlarla iletişim kurmakta zorlanan bir kişiliğe sahip olduğunu ve şizofreni teşhisi koyar. Ailesi Yiğit’in iyi, çalışkan ve efendi bir çocuk olmasını daima arzulamıştır ancak arkadaşları onu bu şekilde kabul etmemiştir. Sonuç olarak, lise son sınıfta kötü bir davranış sergileyen biri haline gelmiştir. Bu durum, ailesi ve okulu tarafından yadırganmış ve Yiğit’i zor durumda bırakmıştır. Ailesi, Yiğit’in iyi ve dürüst biri olmasını istediği için bu durumdan rahatsızdır ve baskı yapmaktadır. Yiğit, bu ikilemler arasında yaşamını sürdürmek zorunda kalır. Tıp fakültesini kazanması onun için bir fırsattır ve ailesinden bağımsız bir hayat yaşamak için iyi bir fırsattır.

Kelebeğin Ömrü

Doktor ona sen olgun ve güçlü bir insansın der. Şule teşekkür eder ve hüzünlü bir şekilde odadan ayrılır.

Ertesi gün doktorun kapısı çalar. Kapıyı açtığında karşısında Şule’nin kız kardeşi Aylin’i görür. Aylin, Şule’nin doktoruyla yaptığı konuşmadan dolayı çok etkilendiğini söyler ve kendisi de konuşmak istediğini ifade eder. Aylin’in de birçok sorusu ve kaygısı vardır. Doktor, Aylin ile de uzun uzun konuşur ve ona da yardımcı olmaya çalışır.

Bu konuşmalar, doktorun hayatındaki en zorlu ama aynı zamanda en anlamlı vakalardan biridir. Şule ve Aylin’in yaşadıkları, hayatın ne kadar acımasız olabileceğini ve insanların hayatlarını dolu dolu yaşamaları gerektiğini hatırlatır. Doktor, her zaman hastalarına sadece tıbbi tedavi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda onların ruhsal ihtiyaçlarını da anlamaya çalışır.

Tanrımla Ben

Başlangıçta, yazar, Ramazan’da okunan ezanların kendisini derinden etkilediğini söyleyerek, çocukluğuna geri döner. Bu bölümde, asıl konu Tanrı’yla ilgili düşünceleridir. Yazar, okuduğu kolejdeki insanların inançla ilgili yanlış bilgilendirmelerinin, inancına biraz etki ettiğini kabul eder. Ancak, babası ona Kuran-ı Kerim mealini verdiğinde, yazar’ın inancı kuvvetlenir ve temeli sağlamlaşır.

Çöp Apartmanı-3

Neriman yine geldi ve evdeki durumu anlatmaya başladı. Aile, her ay normalden daha fazla su tüketildiği için su faturasının yüksek geldiğini düşünen su dairesinden görevlilerin, su sayacını her ay değiştirdiğini söylüyor. Ailenin durumunun sebebi anneleridir. Sürekli dövüyorlar ve aşağılıyorlar. Babaları erkek çocuk doğuramadıkları için anneleri kendisini suçluyor ve kız çocuklarına sevgi göstermeden büyütüyorlar. Neriman, doktorun ayrıntılı bir şekilde annelerini anlatmasını isteyince, onun yerine ablası Safiye’nin daha iyi anlatabileceğini söyler. Neriman, küçük olduğu için onu hep korumuştur. Babalarını umursamayan ve umursamayan biri olduğu için onu suçlar. Annesi hakkında konuşmaktan kaçınır. Konuştuğunda, rahatladığını hissettiğini söyler ve odadan ayrılır.

Cinini Çıkardım-4

Rezzan, son bir aydır randevuları iptal etti. Sonunda, gelmeye karar verdi. Doktor, ondan ilk olarak, Afet ve annesini anlatmasını istedi. Afet, evdekilerin ölü gibi yaşadığını sürekli söylüyordu. Aynı zamanda, Annem gibi olduğunu da söylüyordu. Rezzan, annesinin Afet’le olan ilişkisini anlatır. Annelerinin, hep kızdığı biri olduğunu ve kendisini cezalandırdığını anlatır. Anneleri, yeni kıyafetler aldıklarında onları atar ve Afet’i odasına kitler. Afet, en sonunda kendisini balkondan aşağı atmıştı. Rezzan yanına gittiğinde, son nefesinde “Ben ölü değilim, bak” dedi. Rezzan, annesini seviyordu çünkü annesinin sözlerine uyuyordu ve çalışkan olduğu için onun gözünde iyi bir çocuktu.


Kırmızı Oda kitap özeti Kırmızı Oda konusu nedir?

Kırmızı Oda kitap özeti Kırmızı Oda konusu nedir?

Kırmızı Oda adlı dizi ilk bölümüyle büyük bir ilgi gördü ve reyting listelerinde zirveye yerleşti. Diziyi izleyen pek çok kişi, hangi kitaptan uyarlama olduğunu merak etti. Kırmızı Oda, psikiyatrist Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun seanslarından ve yaşadıklarından esinlenerek yapılmış bir dizi. Budayıcıoğlu’nun İstanbullu Gelin ve Doğduğun Ev Kaderindir adlı kitapları daha önce diziye uyarlanmıştı.

Kırmızı Oda, “Hayatın içinde bugüne kadar konuşulmamış, konuşulamamış ne varsa ‘KIRMIZI ODA’da ortaya çıkacak.” sloganıyla yola çıktı ve her cuma TV8 ekranlarında yayınlanıyor. Dizi, 4 Eylül’de yayınlanmaya başladı ve konuk oyuncular da dahil oluyor.

Kırmızı Oda’nın senaryosu, Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun gerçek hayattan esinlenen yaşam öykülerini anlatan Banu Kiremitçi Bozkurt tarafından yazıldı. Dizinin yönetmenliğini ise Cem Karcı üstleniyor.

Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, Ankara’da 1947 yılında doğdu. İlk ve ortaokulu TED Ankara Koleji’nde tamamladıktan sonra, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi. Tıp öğrenimi sırasında, 1968 yılında TRT’de spiker olarak çalışmaya başladı. 1972’de tıp fakültesinden mezun olduktan sonra, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü’nde asistan olarak çalıştı ve 1977’de uzman oldu. 23 yıl boyunca Ankara’da serbest hekimlik yapan Budayıcıoğlu, 2005 yılında Türkiye’nin ilk ve tek psikiyatri merkezi olan “Özel MADALYON Psikiyatri Merkezi”ni kurdu. Kitapları İstanbullu Gelin ve Doğduğun Ev Kaderindir, daha önce diziye uyarlanmıştı. Son olarak Camdaki Kız adlı kitabı, Doğduğun Ev Kaderindir dizisine ilham kaynağı oldu.

Kırmızı Oda dizisi, psikiyatri kliniğinde doktorların ve hastaların hayat hikayelerinden esinleniyor. Dizide, her karakterin altında yatan acılar, sevinçler, mutluluk ve hüzünler izleyicilerin duygularını harekete geçiriyor. Hastalar, sırlarını dile getirirken izleyiciler de kendi hayatlarında bir şeyler bulabilirler.

https://www.youtube.com/watch?v=hHYlCqNBB-Y

Aşağıdakine benzer soruların cevaplarını yukarıdaki makalede bulabilirsiniz:


  • Kırmızı Oda gerçek hayat hikayesi mi?
  • Kırmızı Oda kimin hayatını anlatıyor?
  • Kırmızı Oda hangi kitaptan alıntı?
  • Kırmızı Oda kitap kaç sayfa?

Yayımlandı

kategorisi