Saf şiir anlayışının özellikleri nelerdir?

Saf şiir anlayışında estetiğe önem verilir. Bu tarzdaki şairler, öğretici bir tavırdan kaçınarak insanın estetik duyarlılığını tatmin etmek için müzikal veya müziğin çağrıştırdığı imgelerle uğraşırlar. Şiirdeki anlamdan daha az önem verirler.

Paul Valery’nin şiirde dili her şeyin üstünde tutan görüşünden esinlenerek ortaya çıkan Saf Şiir anlayışı, Türk edebiyatında Ahmet Haşim’in “Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar” makalesiyle başlar. Bu anlayışa göre, sanatın form sorunu olduğuna inanılır ve önemli olan iyi ve güzel şiir yazmaktır.

Saf şiirde mesaj verme kaygısı yoktur, amacı sadece estetiktir. Bu nedenle siyasi ve toplumsal görüşler şiirin dışında bırakılır. Şairler, kendilerine özgü bir imge düzeni oluşturarak dilin mantığına uygun ve anlam alanını genişleten imgeler kullanırlar. Dilde saflaşma düşüncesiyle yazılan şiirlerde ahenk, güzel ve etkili söyleyiş önemlidir.

Saf şiir sanatçıları, soylu bir sanat olarak kabul ettikleri şiirde bireysel ve düşsel yönü öne çıkarırlar. Evrensel insan tecrübesini içsel ve bireysel bir yaklaşımla dile getirirler. Şiirde biçim endişesi duyarlar ve dize ve dil baş tacıdır. Disiplinli çalışarak mükemmele varan halis şiir yazma endişesi kendini hissettirir.

Saf Şiir anlayışının öncüleri Yahya Kemal Beyatlı ve Ahmet Haşim’dir. Bu anlayışın etkisiyle Türk edebiyatında 1940-1960 yılları arasında Ahmet Hamdi Tanpınar, Necip Fazıl Kısakürek, Asaf Halet Çelebi, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Muhip Dıranas, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Behçet Necatigil gibi şairler önemli bir şiir geleneği yaratmışlardır.

Saf şiir sanatçıları didaktik bilgiden uzak durup, musikiyle ya da musikinin çağrıştırdığı, uyandırdığı imgelerle insanın estetik duyarlılığını doyurmayı amaç edinirler. Bu nedenle şiirde anlama fazla önem vermezler, anlaşılmak için değil; duyulmak, hissedilmek için şiir yazarlar. Masal, rüya, mit, zaman gibi düşsel temaların yanı sıra aşk, ruh, ölüm, ayrılık, yalnızlık gibi bireysel temalar da bu şiirlerde sıklıkla işlenir.


Yayımlandı

kategorisi