Şemsiyeyi kim buldu? Ne zaman kim tarafından icat edildi?

Şemsiyenin Tarihi | İcatlar

Şemsiye, yağmurlu havalarda, güneşli günlerde ya da herhangi bir hava koşulunda kişileri korumak için kullanılan bir araçtır. Şemsiyenin tarihi çok eskilere dayanmaktadır ve bu nedenle kesin bir keşif tarihi belirlemek zor olabilir. Ancak, tarihçiler, şemsiyenin MÖ 21. yüzyıla kadar dayandığını düşünmektedirler.

Şemsiyenin ilk keşfi, MÖ 21. yüzyılda, Sümerler tarafından yapıldığına inanılır. Sümerler, tüccarları ve savaşçıları korumak için büyük şemsiyeler kullanırlardı. Bu şemsiyeler, çoğunlukla sazdan yapılmıştı ve genellikle askerler tarafından taşınırdı.

Şemsiyenin modern versiyonu, Çin’de Tang Hanedanı döneminde ortaya çıktı. Tang Hanedanı döneminde, şemsiye, genellikle yüksek rütbeli memurlar tarafından kullanılmaktaydı ve bu nedenle “parlaklık sembolü” olarak kabul edilmekteydi. Bu şemsiyeler, daha kaliteli malzemelerden yapılmıştı ve kaburga iskeleti, bez kaplama ve dekoratif sap gibi detaylarla daha estetik bir görünüm kazanmıştı.

Avrupa’da şemsiye, 16. yüzyılda popüler hale gelmeye başladı. Ancak, başlangıçta sadece zenginler tarafından kullanılıyordu. İlk olarak İtalya’da ortaya çıkan şemsiyeler, daha sonra Fransa, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerine yayıldı. Bu şemsiyeler, genellikle şapka şeklindeydi ve ahşap ya da metal iskelete sahipti. Bez kaplama, bu iskeletin üzerine yerleştirilirdi ve bazı şemsiyelerin üstünde kaburga şeklinde iskeletler de bulunurdu.

19.yüzyılda, şemsiyenin modern versiyonu ortaya çıktı. Bu şemsiyelerin iskeletleri, çelikten yapılmaktaydı ve bu sayede daha sağlam ve dayanıklı olmaktaydı. Ayrıca, bu şemsiyelerin bezleri, su geçirmez malzemelerden yapılmaktaydı ve böylece kullanımı daha rahat hale gelmişti. Şemsiye, bu dönemde günlük hayatta daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başladı ve hatta moda aksesuarı olarak da kabul edilmeye başlandı.

Şemsiyenin modern tasarımı, Samuel Fox tarafından 1852 yılında geliştirildi. Fox, şemsiyenin iskeletinde kullanılan yayların sertliği ve dayanıklılığı artırmak için çelik telden yapılan bir çerçeve kullanmayı başardı. Bu yenilikçi tasarım, şemsiyenin güçlü rüzgarlara bile dayanabilmesini sağladı.

Fox’un tasarımı, birçok farklı şemsiye üreticisi tarafından benimsendi ve şemsiye, daha yaygın ve erişilebilir hale geldi. Günümüzde, birçok farklı şemsiye türü bulunmaktadır ve her biri farklı hava koşullarına uygun olarak tasarlanmıştır. Örneğin, rüzgarlı havalarda kullanılan şemsiyelerin, çelik iskeletleri daha dayanıklıdır ve açılır kapanır sistemleri daha güçlüdür.

Ayrıca, günümüzde şemsiyeler, sadece koruma sağlamak için değil, aynı zamanda dekoratif amaçlar için de kullanılmaktadır. Farklı renklerde, desenlerde ve boyutlarda şemsiyeler üretilmektedir. Bazı şemsiyeler, çiçek desenleri ya da hayvan motifleri gibi ilginç tasarımlara sahip olabilirler. Bu tasarımlar, şemsiyenin bir moda aksesuarı olarak kullanılmasına olanak tanır.

Sonuç olarak, şemsiyenin tarihi oldukça eski olmasına rağmen, modern şemsiyenin tasarımı, Samuel Fox’un çelik iskeletli tasarımı ile büyük bir yenilik getirdi. Günümüzde, şemsiye hala birçok insanın yağmur ve güneş gibi hava koşullarından korunmak için tercih ettiği bir araçtır ve aynı zamanda bir moda aksesuarı olarak da kullanılmaktadır.


Yayımlandı

kategorisi