Chester Carlson, 1938 yılında fotokopi makinesini icat etmiştir.
Fotokopi makinesi, insanların belgeleri ve resimleri çoğaltmalarına ve böylece daha kolay bir şekilde paylaşmalarına olanak tanıyan bir cihazdır. Fotokopi makinesinin icadı, günümüzde hemen hemen her iş yerinde, kütüphanede ve okulda kullanılan bir cihazdır. Fotokopi makinesinin tarihi, 20. yüzyılın başlarına kadar uzanır ve icadı, birkaç icatçıya atfedilir.
Fotokopi makinesinin icadı, birçok icat gibi, insanların çözmeye çalıştığı bir soruna dayanır. Bu sorun, belgelerin nasıl çoğaltılacağıdır. 19. yüzyılda, çoğaltma işleminin manuel olarak yapılması gerekiyordu ve bu işlem oldukça zaman alıcı ve zahmetliydi. İnsanlar, belgeleri hızlı bir şekilde çoğaltmak için bir makine icat etmeye çalıştılar.
Fotokopi makinesinin icadı için temel fikir, fotoğraf makinesi teknolojisine dayanıyordu. Fotoğraf makinesi, ışığı alarak bir görüntü oluşturan bir dizi optik bileşen kullanır. Bu görüntü, bir filmin üzerinde kaydedilir. İcatçılar, bu temel fikri kullanarak, bir görüntüyü bir filmin üzerine kaydeden ve ardından bu filmi kullanarak bir belgeyi çoğaltabilen bir makine tasarlamaya karar verdiler.
Fotokopi makinesinin ilk prototipleri, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında ortaya çıktı. Bu prototipler, sadece birkaç sayfanın çoğaltılması için kullanılabilen büyük ve karmaşık makinelerdi. Ancak bu prototipler, belge çoğaltma işleminin yapılması için gerekli olan temel teknolojinin oluşturulmasına yardımcı oldu.
Fotokopi makinesi icadı, 1930’ların ortalarında Chester Carlson tarafından gerçekleştirildi. Carlson, New York’ta yaşayan bir patent uzmanıydı ve sık sık belgeleri çoğaltmak zorunda kaldığı için bu sorunu çözmek için bir çözüm arıyordu. Carlson, görüntüleri bir elektrostatik yüzeye yansıtan ve bu yüzeyi bir tozla kaplayarak belgeyi çoğaltan bir makine tasarladı.
Carlson, prototipini Xerox Corporation’a sattı. Xerox, bu prototipi geliştirdi ve 1959’da ilk fotokopi makinesini piyasaya sürdü. Bu makine, Xerox 914 olarak adlandırıldı ve birçok işletme için bir devrim niteliği taşıyordu.
Xerox 914, belge çoğaltma işlemini hızlandırmak ve basitleştirmek için tasarlanmıştı. Bu makine, bir belgeyi tarayarak bir elektrostatik yüzeyde bir görüntü oluşturur ve daha sonra bu yüzeyi bir tozla kaplar. Toz, yalnızca elektrostatik yüzeydeki görüntüyü tutar ve daha sonra bir kağıda aktarılır. Bu işlem, birkaç saniyede tamamlanabilirdi ve bir belgenin binlerce kopyasının yapılmasına olanak tanıyordu.
Xerox 914, çoğu işletmenin çoğaltma işlemlerini hızlandırmak için kullandığı bir cihazdı. Bu makine, 1960’ların sonlarında ve 1970’lerde, ofislerde hemen hemen her yerde bulunuyordu. Xerox, bu makineyi üreten ilk şirket olmasına rağmen, birçok rakip şirket de fotokopi makinesi üretmeye başladı. Bu rakip şirketler, Xerox 914’ün tasarımını ve teknolojisini geliştirerek daha gelişmiş ve işlevsel fotokopi makineleri ürettiler.
Fotokopi makineleri, zamanla daha küçük ve taşınabilir hale geldi. Günümüzde, birçok ofis ve işletme, masaüstü fotokopi makineleri kullanmaktadır. Bu cihazlar, belgeleri tarayarak bir bilgisayar üzerinde saklamak ve daha sonra gerektiğinde yazdırmak için kullanılabilir. Ayrıca, çok fonksiyonlu yazıcılar da bir fotokopi makinesi olarak kullanılabilir.
Fotokopi makineleri, günümüzde hemen hemen her sektörde kullanılan bir cihazdır. Bu cihazlar, belge çoğaltma işlemini hızlandırır ve basitleştirir. Ayrıca, elektronik belge yönetimi sistemleri gibi diğer teknolojilerle birlikte kullanıldığında, fotokopi makineleri, işletmelerin belge yönetim süreçlerini daha da geliştirebilir.
Sonuç olarak, fotokopi makinesi icadı, belge çoğaltma işleminin daha hızlı ve kolay bir şekilde yapılmasına olanak tanıyan bir devrimdi. İlk prototipler 19. yüzyılda ortaya çıktı ve Chester Carlson tarafından gerçekleştirilen icat, modern fotokopi makinelerinin temelini oluşturdu. Bugün, fotokopi makineleri hemen hemen her işletmede bulunur ve iş süreçlerini hızlandırmak için kullanılır.